Öz
İnsanoğlu ateşi bulduktan ve toplayıcılıktan avcılığa geçtiği andan itibaren doğayla aktif bir iletişime geçmiş ve bulunduğu her yerde sınırsızca yararlanabileceğini düşündüğü çevresine alabildiğine hoyrat davranmıştır. Ancak, on binlerce yıl boyunca yarattığı tahribat, kapitalist ilişkiler çağına gelindiğinde birden nitelik değiştirmiş, türler ve ekosistemler üzerindeki baskı kitlesel hale gelmiştir. Sanayi devrimiyle birlikte ortaya çıkan etkiler ise türleri yok edecek, sadece mikro değil makro ekosistemleri de etkileyecek boyuta ulaşmıştır. Bu durumda “kapitalist birikim şartlarında sürdürülebilir kalkınma idealinin gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği” yeterince anlamlı ve yerinde bir sorudur. Bu makalede sürdürülebilir kalkınma Ortak Geleceğimiz raporundaki tanım çerçevesinde ve ulaşılması gereken bir ideal olarak ele alınmış, Schumpeter’in kapitalizmi canlı kılan etmenler analizinden hareketle günümüzde hüküm süren kapitalist birikim şartları değişmeden, “yaratıcı yıkım süreci olarak” ekolojik bir yenilenmenin işaretlerinin/olanaklarının/sınırlılıklarının neler olabileceği, kavrama getirilen eleştiriler de göz önüne bulundurularak araştırılmıştır.
Sürdürülebilir Kalkınma Kapitalizm Çevre Almaşık Endüstriler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 4 Sayı: 2 |