Abstract
fiziksel ve cinsel şiddet uygulama yaşantılarını ölçmek için kullanılabilecek, yapı geçerliği yüksek bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. Sonuçlar, ayrıca, şiddet uygulama ve şiddete maruz bırakılma yaşantılarının yaygınlığını, cinsiyetin cinsel şiddet için bir risk faktörü olduğunu, bir şiddet türü uygulamanın ya da bir şiddet türüne maruz bırakılmanın diğer şiddet türlerini uygulama ve şiddet türlerine maruz bırakılma riskini arttırdığını ve flört şiddetinin karşılıklı olduğunu ortaya koymaktadır. Araştırma bulguları, flört şiddetinin, üniversite öğrencilerinin flört ilişkilerinde önemli bir sorun olduğunu ve öğrencilerin flört şiddetine yönelik farkındalıklarının arttırılarak flört şiddeti yaşantılarının azaltılmasına yönelik koruyucu ve önleyici çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Anahtar Kelimeler: kelime, kelime, kelime, kelime, kelime The purpose of the current study was first to investigate the factorial validity of the Revised Conflict Tactics Scale (CTS-R) adapted to measure psychological, physical, and sexual dating violence. Then, the prevalence of and gender differences in self-reported physical, sexual, and psychological violence perpetration and victimization were explored. The data was collected from 733 currently dating emerging adults in college (n = 378; 51.6%) aged between 18 and 25 (M = 21.02) via the CTS-R and a demographic information form. The exploratory factor analyses yielded three subscales of psychological, physical, and sexual dating violence, properly constructed to gauge psychological, physical, and sexual dating violence perpetration and victimization in dating college students. Gender differences emerged in the prevalence of sexual (26.0% for women and 42.0% for men) and physical violence (44.0% for women and 36.0% for men), but not psychological violence perpetration (81.0% for women and 75.0% for men). For victimization, no gender differences emerged (sexual; 31.0% for women and 38.0% for men), (physical; 37.0% for women and 37.0% for men), and (psychological; 73.0% for women and 67.0% for men). The findings suggest that there is a need to develop and deliver preventive and protective programs particularly tailored to the needs of emerging adult college students.