Throughout history, people have used carts for various purposes, with chariots being one of these functions. However, the chariots began to take on military roles during the Bronze Age. Over time, they formed the basis of armies, and therefore, their traces can be found in many civilizations. Due to the complexity of covering all civilizations that used chariots, this article focuses on several key ones: Ancient Egypt, the Hittites, the Mycenaeans, Ancient Greece, Persia, Rome, Ancient China, and Ancient Turkic societies. The article’s primary purpose is to investigate the development of chariots from the Prehistoric Ages to the Medieval. Its secondary objective is to analyze the descriptions of chariots as depicted in the Shahnameh miniatures. Civilizations that used chariots designed their vehicles according to their war strategies and geographical conditions. However, all chariots had a few standard essential components, including the axle, wheel, cockpit, pole, yoke, and joints.
These pieces also had different functions while operating the chariots. Chariots were primarily used to disrupt the ranks of foot soldiers in battle. Although they were highly effective during the Bronze Age, they eventually became obsolete as time passed. The main reason for this decline was the rise of cavalry units, which proved to be faster and more versatile in combat than chariots. However, it should not be assumed that chariots were no longer used in ancient or medieval times since they continued to play a role in warfare throughout these periods. The Shahnameh is one of Persia’s national epic sagas, encompassing both historical and mythological themes. It features a notable episode involving a thorny chariot in the conflict between Esfandiyâr and Simurgh. In the story, Esfandiyâr defeats Simurgh with the help of the thorns on his chariot, and this dramatic struggle is depicted in many miniatures.
At arabaları insanoğlu tarafından tarih boyunca çeşitli amaçlarla kullanılmış ve savaş arabaları bu amaçlardan birini teşkil etmiştir. Lakin Bronz Çağı zarfında askerî hususta görev almaya başlamışlardır. Zamanla da orduların temelini meydana getirmeleri ile birlikte, birçok medeniyette izlerine rastlanabilmiştir. Bu çalışmada savaş arabası kullanan tüm medeniyetleri incelemek mümkün olmadığından Eski Mısır, Hitit, Myken, Eski Yunan, Pers, Roma, Eski Çin ve Eski Türk gibi uygarlıklar üzerinde durulmuştur. Çalışmanın temel amacı savaş arabalarının gelişimini Prehistorik Çağlardan Orta Çağ’a kadar incelemektir. İkincil bir amaç da Şehnâme’deki tasvirlerini minyatür sanatı çerçevesinde gözden geçirmektir. Savaş arabalarına sahip olan medeniyetler kendi coğrafî koşulları ve savaş taktik-stratejilerine göre makinelerini tasarlamışlardır. Ancak herhangi bir savaş arabası aks, tekerlek, sepet, direk, boyunduruk ve bağlantı bölümleri gibi ortak tamamlayıcı unsurlar barındırmak zorundaydı.
Savaş aracını meydana getiren bu parçaların aynı zamanda farklı görevleri de bulunurdu. Bu araçlar muharebelerde genellikle piyadelerin saflarını dağıtmak amaçlı kullanılmıştır. Arabalar Bronz Çağı boyunca piyadeleri dağıtma noktasında önemli yararlar sağlamalarına karşın zamanla saf dışı kalmaya başlamışlardır. Nitekim işaret edilen durumun en büyük sebebi, süvari birliklerinin ortaya çıkmasıdır. Süvariler savaş arabalarına kıyasla daha hızlı ve kullanışlı oldukları için önem kazanmışlardır. Fakat bu çerçevede araçların Eski Çağ ve Orta Çağ boyunca tamamen ortadan kalktığı da düşünülmemelidir. Şehnâme İran’ın milli kahramanlık destanlarından biri olup hem tarihî hemde mitolojik konuları aktarmaktadır. Ek olarak İsfendiyâr ile Simurg mücadelesinde dikenli bir savaş arabası da yer almaktadır. Bu hikâyede İsfendiyâr, arabasının üzerindeki dikenler yardımıyla Simurg’un canını almış ve belirtilen mücadele birçok minyatürde tasvir edilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Contemporary World History (Other), Early Modern Military History |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | September 14, 2024 |
Acceptance Date | December 3, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 10 |