Asli anlamda “Yeni”den bahsettiğimizde, “moda olan”a ya da acemi bir bakış için “yeni fark edilmiş olan”a değil; felsefe ve bilim tarihinde açığa çıkan kopuşları üreten yıkıcı bir unsura işaret ederiz. Geleneğin dilini konuşan felsefe, artık düşünceyi boğmaya, onu çıkışsız bırakmaya, diğer bir deyişle nihilizmin kucağına terk etmeye başladığında; Yeni, geleneği karşısına alarak, onun yarattığı boğucu çerçeveyi dağıtmak adına, yıkıcı bir unsur olarak açığa çıkar. Bu çalışmada ilkin, Kant’ı böylesi bir Yeni’yi ortaya koymaya iten geleneğin yarattığı çıkışsızlığı açığa çıkaracağım. Ardından, Kant’ın söz konusu çıkışsızlığın içinde bir “çıkış” olarak geliştirdiği eleştirisinin, neden “asli anlamda yeni olan” olarak değerlendirilebileceğini ve bu Yeni’nin de nasıl olup da kendini bir “sınır” olarak gösterdiğini ortaya koyacağım. Son olarak da, Kant’ın teorik felsefesinde kendini bir sınır olarak gösteren Yeni’nin, gelecekteki potansiyel bir Yeni’ye ne bakımdan izin verip ne bakımdan onun önüne geçiyor olabileceğini ortaya koyacağım.
When we talk about “the New” in the essential sense, we point out a destructive factor which produces “ruptures” that are revealed in the history of philosophy and science, not “fashion” or “newly noticed” for a novice glance. When philosophy -as a tradition- begins to suffocate the thought, to leave it without exit, in other words, to push it into the lap of nihilism; “the New” is exposed as a destructive factor in order to dissolve the suffocating framework created by this tradition. In this study, firstly, I will reveal the impasse created by the tradition that led Kant to produce such a New. Then, I will reveal why the critique that Kant in this “impasse” developed as an “exit” can be considered “essentially New” and how this “New” manifests itself as a “limit”. Finaly, I will discuss how the New, which manifests itself as a limit in Kant’s theoretical philosophy, may in any way allow or prevent a New in the future.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Philosophy |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | April 15, 2020 |
Acceptance Date | January 23, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.