This study aims to determine the borders of the east and west through arguments in Mim Kara’s Doğuya Hüzün Turları (Sorrow Tours to the East), a volume woven with prose poems. It will scrutinise the poet’s thoughts regarding the identity of the easterner and westerner through the said borders. When contemporary Turkish poetry and orientalist studies are taken into consideration, it is seen that the thoughts in Mim Kara’s Doğuya Hüzün Turları do not draw a distinction on places contrary to the general east-west tendency which is created with imperialist purposes. Mim Kara states that the places that are located east and west are not just determined by their coordinates. In the book, the general tendency is to escape, and this escape is from rationality and quantifiable knowledge towards innocence. When this escape is considered as a journey, not the coordinates but sorrow is the loadstar. In line with this, Kara’s multidimentional, innovative and profound narratives that are put forth in his book motivate us to write. Moreover, the east-west distinction that is presented differently from the premises in his book, is the focal point of the study. In this article, first the general orientalist arguments are studied, then, the profound investigation in terms of the perception of east-west, pure and rational reason is determined as a method of this study. In the conclusion, the thoughts that Kara puts forth in his book constitute the perception of east-west, and it is seen that eastern pure reason cannot be understood by means of western quantifiable knowledge and rationality.
Bu çalışma, Mim Kara’nın Doğuya Hüzün Turları adlı nesir-şiirlerle
örülü yapıtındaki tartışmalar ekseninde doğunun ve batının sınırlarını
belirlemeyi, sözü edilen sınırlar üzerinden Doğulu ve Batılı kimliğine ilişkin
şairin düşüncelerini irdelemeyi amaçlamaktadır. Çağdaş Türk şiiri ve
oryantalist çalışmalar gözönüne alındığında, Mim Kara’nın Doğuya Hüzün Turları’nda ortaya koyduğu düşüncelerin tarih boyunca
emperyalist ereklerle üretilen doğu-batı algısının tersine, mekânsal bir ayrıma
gitmediği görülür. Mim Kara eserinde doğu-batı diye konumladırılan yerlerin
sadece bulundukları koordinatlar ile belirlenemeyeceğini ifade eder.
Eserde genel eğilimin bir kaçış olduğu, bu kaçışın ise Batının ürettiği
makul akıl ve bilimsel verili bilgiden masumiyete doğru olduğu görülmektedir. Bu
kaçış bir yolculuk olarak değerlendirilirse, çıkılan bu yolculukta koordinatlar
değil hüzün onun yol göstericisidir. Bu yaklaşıma koşut olarak, şairin eserinde
ifade ettiği çok boyutlu, yenilikçi ve derinlikli anlatılar bu çalışmanın
yapılmasını hususunda bizi güdülemiş ve bu çalışmayı elzem kılmıştır. Ayrıca,
Mim Kara’nın eserindeki öncüllerinden farklı minvalde sunulan doğu-batı ayrımı bu
çalışmanın odak noktasını oluşturmaktadır. Bu çalışmada tarihsel süreç boyunca
ortaya konulmuş olan oryantalist düşüncelerin genel olarak çalışılmasının ardından
eserin Doğu-Batı algısı, saf ve makul akıl açısından derinlemesine
incelenmesini yöntem olarak belirlenmiştir. Bu çalışmanın sonucunda Kara’nın
ortaya koyduğu düşüncelerin mekânsal olmayan doğu-batı algısını oluşturduğu ve doğunun
saf aklının Batı’nın verili ve makul aklıyla anlaşılamayacağını görülmüştür
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2018 |
Submission Date | September 20, 2017 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 35 Issue: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.