In the scope of this study, in addition to bodily interpretation formed by the dichotomy between man and woman, it is emphasized that the dichotomies in the everyday life are substantial perception and this substantial perception must be overcame, also, in order to do this, relational point of view is necessary. The focus is on the problem of substantial perception and domination over the body. In this problem axis, the relational thinking of the body is aimed. The study was analyzed in a hermeneutic framework. In this sense, it is possible to mention that conceptual indicator analysis is being carried out. In this framework, it is elaborated the subjects that are related with the body by referring how the studies on body can be developed in terms of relational thinking. Fırstly, the term “relation” is highlighted on the base of relational sociology and of critique of substantialism. Later, it is laid emphasized on the relationship between body, labor and consumption. Finally, body and relational sociology are emphasized. In addition, in the context of an approach on body in terms of feminism and relational sociology evaluations are discussed. Hence, body is a term related with many fields, yet the fields that it is related with consist substantial perception and this leads to domination on body. For this reason, it is important to get rid of substantial perception in the related fields. In this way, the process of freeing the body is possible.
Bu çalışma kapsamında kadın ve erkek ikiliğinin oluşturduğu bedensel yorumun yanı sıra, gündelik hayatta var olan ikiliklerin tözcü bir algı olduğu ve bu tözcü algının aşılması gerektiği, bunun içinde ilişkisel bir bakış açısının gerekliliği vurgulanmaktadır. Beden üzerindeki tözcü algı ve tahakküm sorununa odaklanılmaktadır. Bu sorun ekseninde bedenin ilişkisel düşünümü amaçlanmaktadır. Çalışma hermeneutik bir çerçevede analiz konusu kılınmıştır. Bu anlamda kavramsal gösterge analizine gidildiğinden söz etmek mümkündür. Beden üzerine yapılan çalışmaların ilişkisel açıdan nasıl geliştirileceğine değinilerek, bedenin ilişkili olduğu alanlar üzerinde durulmaktadır. Öncelikle ilişkisel sosyoloji ve tözcülük eleştirisi kapsamında ilişki terimi açıklanmaktadır. Daha sonra ise bedenin tarihsel gelişiminin yanı sıra bedenin emek ve tüketim ile olan ilişkisi anlatılmaktadır. Son olarak ise beden ve ilişkisel sosyoloji üzerinde durulmaktadır. Ayrıca bedene yönelik bir yaklaşım bağlamında feminizm ve ilişkisel sosyoloji değerlendirmeleri ele alınmaktadır. Sonuç olarak beden, pek çok alanla ilişkili bir kavramdır ancak bedenin ilişkili olduğu alanlar tözcü bir algı barındırmaktadır ve bedene yönelik tahakkümün oluşmasına neden olmaktadır. Bu yüzden bedenin ilişkili olduğu alanların tözcü algıdan kurtulması önemlidir. Böylelikle bedenin özgürleşme sürecinin gerçekleştirileceği düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2021 |
Submission Date | July 9, 2020 |
Acceptance Date | December 5, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 38 Issue: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.