Research in the field of translation studies and its association to other scientific fields is increasing day by day. In this regard, it is inevitable that community interpreting, which has emerged and rapidly developed to meet the need for translation in community services in different fields, will benefit from psychological approaches and theories. It is seen that with the increase in migration mobility, the community translator, who works with trauma victims in particular, plays an important role in institutions such as hospitals and social services. It is seen that the studies in Turkey the focus is on the competencies, duties and responsibilities of the health translator. However, interpreters who provide interpretation services to people with trauma experiences may be emotionally affected by the events they hear. Findings related to secondary traumatic stress disorder were found in occupational groups such as social workers and psychologists.
In this study, the assumption is that community translators can also experience secondary trauma-related stress seen in different occupational groups working in the field of community service. Academic studies on the question of whether people who undertake the task of interpreting for Syrian refugees who benefit from psychosocial support services, especially in the context of migration, will be exposed to the risk of possible occupational secondary traumatization will be traced and the findings will be discussed holistically. When we look at the literature on community interpreting in Turkey, it has been determined that there is no scientific study in the context of secondary traumatic stress, but research on the mental health of interpreters has gained momentum as a result of the increase in migration mobility in European countries. This study aims to contribute to the development of the relevant literature and to raise awareness for interdisciplinary studies.
Günümüzde, çeviribilimi alanında yapılan çalışmaların diğer bilim dallarıyla ilişkilendirilmesi her geçen gün artmaktadır. Bu bağlamda farklı alanlarda toplum hizmetlerinde çeviri ihtiyacını karşılamak için ortaya çıkan ve hızla gelişen toplum çevirmenliğinin psikolojik yaklaşım ve kuramlardan faydalanması kaçınılmazdır. Özellikle travma mağdurlarıyla çalışan toplum çevirmeninin, göç hareketliliğinin artmasıyla birlikte uygulama alanı olan hastane ve sosyal hizmetler gibi kurumlarda önemli bir rol üstlendiği görülmektedir. Türkiye’de toplum çevirmenliğine ilişkin alan yazını incelendiğinde odak noktasının sağlık çevirmenin yetkinlikleri, üstlendikleri görev ve sorumlulukları kapsadığı görülmektedir. Ancak travma yaşantıları olan kişilere sözlü çeviri hizmeti sunan tercümanların duydukları olaylar karşısında duygusal olarak etkilenebileceği vurgulanmalıdır. Bazı meslek gruplarının üstlendikleri görev doğrultusunda travma yaşayan kişiyle benzer duygusal etkilenmelere ve travma sonrası stres belirtilerine maruz kaldıkları bilinmektedir. Bu bağlamda yapılan çalışmalar ele alındığında sosyal hizmet uzmanları, psikologlar gibi meslek gruplarında ikincil travmatik stres bozukluğuna ilişkin bulgular saptanmıştır.
Bu araştırmada, toplum hizmet alanında çalışan farklı meslek gruplarında görülen ikincil travmaya bağlı stresin toplum çevirmenlerinin de yaşayabilecekleri varsayımından yola çıkılmıştır. Özellikle göç bağlamında psikososyal destek hizmetlerinden faydalanan Suriyeli mültecilere tercümanlık görevini üstlenen kişilerin, olası mesleki ikincil travmatizasyon riskine maruz kalıp kalmayacağı sorusuna ilişkin akademik çalışmaların izi sürülecek ve ortaya konulan bulgular bütüncül olarak tartışılacaktır. Bu doğrultuda, çalışmanın odak noktası Türkiye’de bu alanda yapılan akademik çalışmaların literatür taraması yoluyla mevcut eğilimleri veya boşlukları betimlemek olacaktır. Türkiye’deki toplum çevirmenliğine ilişkin alan yazınına bakıldığında ikincil travmatik stres bağlamında bilimsel bir çalışmaya rastlanmadığı, buna karşın Avrupa ülkelerinde göç hareketliliğin artması sonucu tercümanların ruh sağlığına ilişkin araştırmaların ivme kazandığı saptanmıştır. Bu çalışma, ilgili literatürün gelişmesine katkı sağlamayı ve disiplinler arası çalışmalara yönelik farkındalık yaratmayı amaçlamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Linguistics, Psychology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2023 |
Publication Date | December 27, 2023 |
Submission Date | November 2, 2022 |
Acceptance Date | May 15, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 40 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.