Bu makalede bakım emeğini etkileyen toplumsal koşullar teorik çerçevede ele alınmaktadır. Bakım emeği insanın hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğu temel desteği sağlar. Çocukluktan yetişkinliğe, hastalıktan yaşlılığa hayatın birçok noktasında hem bireyleri hem toplumları ayakta tutar ve bu şekilde iktisadi bir değer üretir. Toplumsal alanların özel alan ve kamusal alan olarak ayrılmasıyla birlikte bakım emeği de ücretli emek ve ücretsiz emek olarak ayrılmıştır. Her iki alanda da bakım emeği büyük ölçüde kadın emeğidir. Bu makalede bu durumun toplumsal arka planına odaklanılmaktadır. Bakım emeğinin nasıl tanımlandığı; hangi toplumsal anlamlar çerçevesinde anlamlandırıldığı; duygusal, fiziksel ve toplumsal sınırları; doğrudan ve dolaylı yönleri tartışılmaktadır. Bu bağlamda ikinci olarak bakım emeğinde kritik rol oynayan refah rejimleri ile bakım rejimlerinin türleri incelenmiştir. Ardından Türkiye’deki bakım emeğinin durumu ele alınmaktadır. Esping-Andersen’in klasikleşmiş olan refah rejimleri sınıflaması, emeğin toplumsal cinsiyeti boyutuyla gözden geçirilmiştir. Böylelikle refah rejimleri temelinde farklı biçimlerde şekillenmiş bakım rejimleri sınıflamaları yapılmıştır. Bu rejimlerde sosyal politikaların, piyasa hizmetlerinin, sivil toplumun ve ailenin rollerinin nasıl bir sistem içerisinde eklemlendiği, belirleyicidir. Bu sınıflamalar çerçevesinde Türkiye’nin konumu ele alınmaktadır. Türkiye’nin refah rejimi İtalya, Yunanistan, Portekiz gibi Güney Avrupa ülkeleri ile benzerlik göstermektedir. Türkiye’deki mevcut bakım politikalarının aile içi bakım emeğinin yardımlarla desteklenmesi ilkesine dayandığı görülmektedir. Öte yandan bakım alanında bir başka hizmet sağlayıcı olan piyasa tarafından sunulan hizmetlerin kayıt dışılığı ve düzensizliği nitelik sorununu gündeme getirmektedir. Son olarak ailedeki geleneksel cinsiyet rolleri ve kadın istihdamının düşük olması bakım emeğinin aile içerisinde kalmasına yol açmaktadır. Bütün bunlar, Türkiye’de bakımın ücretsiz, hane içi, “doğal olarak duygusal” olan kadın rolü olarak sürmesinde, görünmez kalmasında etkili olan başlıca özelliklerdir.
Destekleyen kurum bulunmamaktadır.
In this article, social conditions that affect care labor is approached within a theoretical framework. Care labor provides the essential support for well being. From childhood to adulthood, from illness to old age, in many point of life it both supports individuals and society; by doing so, it creates economic value. By the separation of private and public spheres care labor divided into paid labor and unpaid labor as well. In both parts however, care is substantially women’s labor. This study focuses on the social background of this situation. How care labor is defined; by which social meanings it is surrounded; its emotional, physical and societal dimensions; direct and indirect aspects are discussed. Within this context, secondly the types of welfare regimes and care regimes and their impacts on care labor are reviewed. Then, the social conditions of care labor are approached. The classical work of Esping-Andersen on welfare regimes has been taken into many gendered critical perspectives. In this way there are care regimes classifications based on different welfare regimes. In these classifications in what kind of a system market’s, civil society’s and family’s roles are articulated is determinative. In the study, the problematic of care work characteristics in Türkiye is discussed within this scope. The welfare regime of Türkiye is similar to those of South European countries like Italy, Greece and Portugal. Current care policies in Türkiye are based on the principle of providing public support for home-based familial care. This is problematic with regards to care work burden of women. Moreover, market services as another source of care brings forward the grey economy of care and informality of these services. Lastly, traditional domestic gender roles and low female employment rates confines care work in family. All these factors are the main reasons that care remains invisible as unpaid, domestic, naturally affectionate “role” of women.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2023 |
Publication Date | December 27, 2023 |
Submission Date | January 2, 2023 |
Acceptance Date | March 7, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 40 Issue: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.