Schmitt, siyasal olanı dışsallık üzerinden kavrar. Schmitt için, siyasal bir oluşum, toplumsal olanın kendi anlamını idrak edebileceği bir dışsallık aracılığı ile kurulur. Bu, varlığın anlamının kendisinin dışında olduğunu savlayan Freudo-Lacan’cı bir paradigmaya benzemektedir. Freud ve Lacan için anlam, ancak ötekinin gözünde – öteki aracılığı ile – meydana gelebilir. Bu yüzden hem Freud ve Lacan’da hem de Schmitt’te öteki’nin pozisyonu varlığın anlamının dışarıdan belirlenmesine dönük olarak çifte bir anlamlılık ihtiva eder. Bu dışarıdanlık (dışsallık), varoluşa dair bilincin mutlaka bir ötekilik nosyonu ile ilişkilendiği anlamına gelir. Bu makale, siyasal olanın psikanalitik argümanlar eşliğinde nasıl kavramsallaştırılabileceğini Freud-Lacan ve Schmitt arasındaki ortaklık üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır. Siyasal olanı psikanalitik kavramlar ile kavramak siyasal olanın anlamını derinleştirmeye yardımcı olur, çünkü siyasal olan aynı zamanda bilinçdışısal süreçlerle kavramsallaştırılması gereken bir fenomendir. Dolayısıyla, siyasal olanı psikanalitik kavramlar ile ilişkilendirme hamlesi, siyasal olanın, tam da siyasal varoluşun temel bileşeni olan toplumsal bilinçte nasıl kavrandığı ve nasıl imgeselleştirildiğini anlamaya yardımcı olur.
Schmitt, siyasal olanı dışsallık üzerinden kavrar. Schmitt için, siyasal bir oluşum, toplumsal olanın kendi anlamını idrak edebileceği bir dışsallık aracılığı ile kurulur. Bu, varlığın anlamının kendisinin dışında olduğunu savlayan Freudo-Lacan’cı bir paradigmaya benzemektedir. Freud ve Lacan için anlam, ancak ötekinin gözünde – öteki aracılığı ile – meydana gelebilir. Bu yüzden hem Freud ve Lacan’da hem de Schmitt’te öteki’nin pozisyonu varlığın anlamının dışarıdan belirlenmesine dönük olarak çifte bir anlamlılık ihtiva eder. Bu dışarıdanlık (dışsallık), varoluşa dair bilincin mutlaka bir ötekilik nosyonu ile ilişkilendiği anlamına gelir. Bu makale, siyasal olanın psikanalitik argümanlar eşliğinde nasıl kavramsallaştırılabileceğini Freud-Lacan ve Schmitt arasındaki ortaklık üzerinden tartışmayı amaçlamaktadır. Siyasal olanı psikanalitik kavramlar ile kavramak siyasal olanın anlamını derinleştirmeye yardımcı olur, çünkü siyasal olan aynı zamanda bilinçdışısal süreçlerle kavramsallaştırılması gereken bir fenomendir. Dolayısıyla, siyasal olanı psikanalitik kavramlar ile ilişkilendirme hamlesi, siyasal olanın, tam da siyasal varoluşun temel bileşeni olan toplumsal bilinçte nasıl kavrandığı ve nasıl imgeselleştirildiğini anlamaya yardımcı olur.
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 10 |