On sekizinci yüzyıl İngiltere’si bir geçiş dönemi olduğu için birbirinden çok farklı görüşleri barındırmaktaydı. Sonuçta, mevcut sosyal yapı bir yazarı kısa zamanda ünlendirebildiği gibi aynı kolaylıkla onu antolojilerin dışına da atabiliyordu. Anna Laetitia Barbauld (1743- 1825) onsekizinci yüzyıl İngilteresi orta sınıf kadın yazarlarından birisi olarak dönemin diğer pek çok öncü kadın yazarı gibi önce sevgi ve saygı gördüğü toplumda sonraları küçümsenmiş ve uzun süre unutulmaya terk edilmiştir. Oysaki bu yazarların bitmiş bir edebi dönemi daha iyi anlama ve değerlendirebilme adına geride bıraktıkları metinlerin ayrıntılı incelenmesi ve üniversite müfredatları içinde daha fazla yer bulması gereklidir. Bu gereklilikten yola çıkan çalışma öncelikle kadın metinlerine karşı ilgisizliğin ve edebiyat kanonunda erkek egemenliğinin nedenlerini belgelendirmektedir. Anna Laetitia Barbauld’nun yaşamı ve yazma mücadelesi çalışmanın merkezine konduktan sonra Mrs. Barbauld’ya ait görünürde hayli önemsiz olan bir metin,“Çamaşır Günü” şiiri öne çıkarılarak önemsiz görünen bir metnin de çok değerli olabileceği ispatlanmaya çalışılacaktır. Barbauld bu şiirde en erkek egemen olarak kabul edilen alaysı-destan türünü seçmiş ve onsekizinci yüzyıl sosyal yaşantısında toplumsal alan, evsel alan ikilemini okuyucuların ilgisi ve yorumuna sunmuştur. Bu noktadan hareketle, şair, kadınların sınırlandıkları evsel alan içinde bile, iyi bir eğitimden yoksun bırakılmamaları durumunda, kendilerinde doğuştan mevcut hayal güçleri sayesinde insan sorunları üzerinde kalıcı etkileri olan metinler üretebileceklerini de kanıtlamaktadır.
Onsekizinci Yüzyıl Edebiyatı Kadın Şairler Alaysı-Destan Evsel Alan Toplumsal Alan
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 3 |