Amerikan felsefesi konusunu bir çok farklı alandan almaktadır. Bunlardan birisi de bireyin kainattaki durumuyla birlikte, birey Allah ilişkisini inceleyen dini görüştür. Buna göre, insan tabiatının kurtuluşa ermesi için Allah’a ihtiyaç duyduğu düşüncesi bireyin ahlaki hürriyetiyle ve dolayısıyla da bireyin ait olduğu topluma katkılarıyla çok yakından ilintilidir. Allah’ın kendi varlığını dünyada tecelli ettirmesiyle Onun vüce varlığını daha iyi algılamak için, yaratılmış varlıklar içinde en zeki ve en değerli vasıflara sahip biri olan, bireyin belli bir süreçten geçmeye ihtiyacı vardır. Bu da onun kendini gerçekleştirmesi ve başarıya ulaşmasına yol açmaktadır. Bu makalede amaçlanan bireyin toplumundaki konumunu Allah’ı idrak edişiyle bağlantılı bir biçimde göstermektir. Burada incelemek üzere seçilen üç tanınmış Amerikalı felsefeci,on dokuzuncu yüzyıl Amerikan düşüncesine göre önemli bir yere sahiptir. J.Royce, J.Edwards ve R.W.Emerson, aralarında bazı düşünce farklılıkları olmasına rağmen, birey ve Allah ilişkisi bakımından tartışılması gerekli olan düşünce yollarını geliştirmişlerdir. Bu düşünce biçimini irdelemek için, kendini-gerçekleştirme, hürriyet ve hür irade, ve determinism (gerekircilik) kavramlarının irdelenmesi gereklidir;.sonuç olarak bu da Allah’ın bireyin toplumdaki tecrübeleri yoluyla tecelli ettiği anlayışına ışık tutacaktır. Bunun yanısıra, bu kavramları karşılaştırmalı olarak irdelemek, bu üç filozofun düşünce biçimleri arasındaki farkı ortaya koymak amacıyla önem kazanır. Dolayısıyla, birtakım tecrübeler edinirken birey, iyinin ve kötünün farkına varacak, ki bu da içinde yaşadığı toplumun gelişimine yol açacaktır.
Kendini-Gerçekleştirme Hür İrade Determinizm (Gerekircilik) J. Royce J. Edwards R.W. Emerson
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 4 |