Koruyucu sağlık hizmetleri (KSH) kiĢiye ve çevreye yönelik olmak üzere iki grupta ele alınır. KiĢiye yönelik KSH de kendi içerisinde birincil, ikincil ve üçüncül olmak üzere üçe ayrılır. Birincil KSH kiĢiyi olası riskten korumayı amaçlarken, ikinci KSH tedavi edici, üçüncül KSH önceden var olan bir hastalığın ilerlemesini önlemektir. Çevreye yönelik KSH ise daha çok bireyin çevresindeki etmenlerin korunmasını ele alır (AltuntaĢ, 2015). KSH ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı, en küçük birimi sağlık evi olmak üzere; sağlık ocakları, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ve verem savaĢ dispanserleri yoluyla verilmektedir (Bulun, DemirbaĢ ve Kapıcıoğlu, 2008). Ġlkel çağlardan bu yana doğuma yardım eden ebeler ülkemizde KSH' ini yerine getirmektedir (Karahan, 2014). Ebeler; bağıĢıklama, ilaç/serumla koruma, erken tanı, aile planlaması, sağlıklı beslenme alıĢkanlıklarının kazandırılması, sağlık eğitimi gibi iĢler ile fizik, biyolojik ve sosyal çevredeki olumsuz koĢullardan kaynaklanan sağlık sorunlarını önlemek ve en önemlisi perinatal bakım olmak üzere birçok sağlık hizmetini gerçekleĢtirmekle sorumludurlar (Sağlık Bakanlığı, 2005; TaĢkın ve Koç, 2006). KSH' lerinin baĢarı ile yürütülmesinde “ebelik mesleğinin güçlendirilmesi” üzerinde durulmakta ve 21.yüzyılda Herkes Ġçin Sağlık Hedefleri'nden “YaĢama Sağlıklı BaĢlanması Hedefi'nin gerçekleĢtirilmesinde ebelik mesleğinin önemine dikkat çekilmiĢtir (Arslan, Karahan ve Çam 2008). Ülkemizde ebelikle ilgili ilk yasal düzenleme 1928 yılında yürürlüğe girmiĢ ve Ģu an geçerli olan, 1219 sayılı Tababet ġuabatı San’atlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun’dur (Karahan, 2016). Ebelik Yasası yokluğundan ve ülkemizdeki sağlık politikalarının iĢleyiĢinden kaynaklı görev karmaĢası yaĢanmaktadır. Bundan dolayı ebeler tam anlamıyla görevlerini yapamamaktadırlar (Karaman, 2015). Aynı zamanda, sağlık merkezlerinin, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini bütünleĢmiĢ olarak sunmak amacıyla kurulması, koruyucu sağlık hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak bakımından doğru bir yaklaĢım olmasına rağmen uygulamada tedavi edici sağlık hizmetlerine ağırlık verilmiĢ ve koruyucu hizmetler göz ardı edilmiĢtir (Kurt, ġaĢmaz, 2012). Sonuç olarak, ülkemizdeki bu sorun ebelerin doğru istihdam edilmesi ile çözümlenebilir.
Koruyucu sağlık hizmetleri (KSH) kiĢiye ve çevreye yönelik olmak üzere iki grupta ele alınır. KiĢiye yönelik KSH de kendi içerisinde birincil, ikincil ve üçüncül olmak üzere üçe ayrılır. Birincil KSH kiĢiyi olası riskten korumayı amaçlarken, ikinci KSH tedavi edici, üçüncül KSH önceden var olan bir hastalığın ilerlemesini önlemektir. Çevreye yönelik KSH ise daha çok bireyin çevresindeki etmenlerin korunmasını ele alır (AltuntaĢ, 2015). KSH ülkemizde Sağlık Bakanlığı’na bağlı, en küçük birimi sağlık evi olmak üzere; sağlık ocakları, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ve verem savaĢ dispanserleri yoluyla verilmektedir (Bulun, DemirbaĢ ve Kapıcıoğlu, 2008). Ġlkel çağlardan bu yana doğuma yardım eden ebeler ülkemizde KSH' ini yerine getirmektedir (Karahan, 2014). Ebeler; bağıĢıklama, ilaç/serumla koruma, erken tanı, aile planlaması, sağlıklı beslenme alıĢkanlıklarının kazandırılması, sağlık eğitimi gibi iĢler ile fizik, biyolojik ve sosyal çevredeki olumsuz koĢullardan kaynaklanan sağlık sorunlarını önlemek ve en önemlisi perinatal bakım olmak üzere birçok sağlık hizmetini gerçekleĢtirmekle sorumludurlar (Sağlık Bakanlığı, 2005; TaĢkın ve Koç, 2006). KSH' lerinin baĢarı ile yürütülmesinde “ebelik mesleğinin güçlendirilmesi” üzerinde durulmakta ve 21.yüzyılda Herkes Ġçin Sağlık Hedefleri'nden “YaĢama Sağlıklı BaĢlanması Hedefi'nin gerçekleĢtirilmesinde ebelik mesleğinin önemine dikkat çekilmiĢtir (Arslan, Karahan ve Çam 2008). Ülkemizde ebelikle ilgili ilk yasal düzenleme 1928 yılında yürürlüğe girmiĢ ve Ģu an geçerli olan, 1219 sayılı Tababet ġuabatı San’atlarının Tarzı Ġcrasına Dair Kanun’dur (Karahan, 2016). Ebelik Yasası yokluğundan ve ülkemizdeki sağlık politikalarının iĢleyiĢinden kaynaklı görev karmaĢası yaĢanmaktadır. Bundan dolayı ebeler tam anlamıyla görevlerini yapamamaktadırlar (Karaman, 2015). Aynı zamanda, sağlık merkezlerinin, koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerini bütünleĢmiĢ olarak sunmak amacıyla kurulması, koruyucu sağlık hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak bakımından doğru bir yaklaĢım olmasına rağmen uygulamada tedavi edici sağlık hizmetlerine ağırlık verilmiĢ ve koruyucu hizmetler göz ardı edilmiĢtir (Kurt, ġaĢmaz, 2012). Sonuç olarak, ülkemizdeki bu sorun ebelerin doğru istihdam edilmesi ile çözümlenebilir.
Subjects | Health Care Administration |
---|---|
Journal Section | Poster Presentation |
Authors | |
Publication Date | March 13, 2017 |
Submission Date | March 14, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 2nd National Health Sciences Congress Book |