Amaç: Çalışmanın amacı, Geert Hofstede’in örgüt kültürü modeline göre sağlık çalışanlarının örgüt kültürünü nasıl algıladıkları ve özel hastane ile kamu hastanesi arasında örgüt kültürü algılarındaki farklılıkların tespit edilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma İstanbul’da Anadolu Yakasında bulunan, kolayda örneklem yöntemiyle seçilen bir özel hastane ile bir kamu hastanesinde çalışan sağlık meslek grupları (n=23/24) ile gerçekleştirilmiştir. Kotalı ve rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen yönetici, hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli olmak üzere dört meslek grubuyla yarı yapılandırılmış görüşme kılavuzu ve görüşme notları ile veriler toplanmıştır. Toplanan demografik veriler sıklık ve yüzde alma yöntemi ile özetlenmiş, yarı yapılandırılmış sorulara verilen yanıtlar içerik analizine tabi tutularak değerlendirilmiştir. Tartışma: Kamu hastanesinde genel olarak örgüt kültürünün olmadığı vurgulanırken, özel hastanede genel itibariyle örgüt kültürünün oluşturulması için eğitimler, yaka kartları ve üniformalar verildiği her birimin kendine özgü bir kültürünün olduğu ve birimlerin birbirini etkiledikleri ifade edilmiştir. Kamu hastanesinde genel olarak iş yoğunluğundan ve emeklilik sebebinden dolayı, özel hastanede, genel itibariyle bu sektörde çalışmayı istemedikleri takdirde, kurumda kendilerine değer verilmediğini hissettiklerinde, kendilerini işlerinde yeterli hissetmediklerinde veya ekonomik sebeplerden dolayı ayrılacaklarını ifade etmişlerdir Sonuç: Kamu hastanesinde hiyerarşinin ve prosedürlerin fazla olması, yüksek iş stresi, yöneticilerin risk almaktan ve belirsizlikten kaçınması ön plana çıkarken, özel hastanede bireysel kararlar alındığı, kişisel amaçların örgütün amaçlarının önünde tutulduğu, her iki hastanede de çalışanlara yeterince değer verilmediği, yöneticilerin çalışanların sıkıntılarına doğru çözümler üretemediği ve fikirlerinin sorulmadığı, dört meslek grubunun da birbirlerinden farklı beklentiler içinde olduğu, her grubun farklı kültürleri benimsediği ve ortak bir kültürde birleşemediği ve tüm bunların, güçlü bir örgüt kültürünün oluşturulmasını ve çalışanlar tarafından benimsenmesini, kuruma aidiyetliği olumsuz yönde etkileyip, çalışanlar arasında iş birliğini, beraberliği ve biz duygusunu oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Kültür, örgüt kültürü, hastane, sağlık çalışanı
Amaç: Çalışmanın amacı, Geert Hofstede’in örgüt kültürü modeline göre sağlık çalışanlarının örgüt kültürünü nasıl algıladıkları ve özel hastane ile kamu hastanesi arasında örgüt kültürü algılarındaki farklılıkların tespit edilmesidir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma İstanbul’da Anadolu Yakasında bulunan, kolayda örneklem yöntemiyle seçilen bir özel hastane ile bir kamu hastanesinde çalışan sağlık meslek grupları (n=23/24) ile gerçekleştirilmiştir. Kotalı ve rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen yönetici, hekim, hemşire ve diğer sağlık personeli olmak üzere dört meslek grubuyla yarı yapılandırılmış görüşme kılavuzu ve görüşme notları ile veriler toplanmıştır. Toplanan demografik veriler sıklık ve yüzde alma yöntemi ile özetlenmiş, yarı yapılandırılmış sorulara verilen yanıtlar içerik analizine tabi tutularak değerlendirilmiştir. Tartışma: Kamu hastanesinde genel olarak örgüt kültürünün olmadığı vurgulanırken, özel hastanede genel itibariyle örgüt kültürünün oluşturulması için eğitimler, yaka kartları ve üniformalar verildiği her birimin kendine özgü bir kültürünün olduğu ve birimlerin birbirini etkiledikleri ifade edilmiştir. Kamu hastanesinde genel olarak iş yoğunluğundan ve emeklilik sebebinden dolayı, özel hastanede, genel itibariyle bu sektörde çalışmayı istemedikleri takdirde, kurumda kendilerine değer verilmediğini hissettiklerinde, kendilerini işlerinde yeterli hissetmediklerinde veya ekonomik sebeplerden dolayı ayrılacaklarını ifade etmişlerdir Sonuç: Kamu hastanesinde hiyerarşinin ve prosedürlerin fazla olması, yüksek iş stresi, yöneticilerin risk almaktan ve belirsizlikten kaçınması ön plana çıkarken, özel hastanede bireysel kararlar alındığı, kişisel amaçların örgütün amaçlarının önünde tutulduğu, her iki hastanede de çalışanlara yeterince değer verilmediği, yöneticilerin çalışanların sıkıntılarına doğru çözümler üretemediği ve fikirlerinin sorulmadığı, dört meslek grubunun da birbirlerinden farklı beklentiler içinde olduğu, her grubun farklı kültürleri benimsediği ve ortak bir kültürde birleşemediği ve tüm bunların, güçlü bir örgüt kültürünün oluşturulmasını ve çalışanlar tarafından benimsenmesini, kuruma aidiyetliği olumsuz yönde etkileyip, çalışanlar arasında iş birliğini, beraberliği ve biz duygusunu oluşturmadığı sonucuna varılmıştır
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Oral Presentation |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2015 |
Submission Date | April 18, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 1st National Health Sciences Congress Book |