Siyanür bugün bilinen en etkili zehirlerden birisidir. Siyanür zehirlenmelerinde sıklıkla görülen bulgular arasında yaygın, parlak kırmızı renkte ölü lekeleri, yaygın hiperemi, akciğer ödemi sayılabilir. Siyanür zehirlenmesi tanısı koyarken; toksikolojik veriler, otopsi bulguları ve olay yeri inceleme bulguları beraber değerlendirilmelidir. Olgumuzda, evinde polisler tarafından ölü olarak bulunduğu, olay yerinde çay bardağı içerisinde erimiş beyaz sıvı madde ile katı bir maddenin olduğu görülmüştür. Otopside ölü lekelerinin açık renkte ve vücudun arka tarafında bası olmayan yerlerde oluşmuş olduğu, her iki akciğerin yüzeylerinde yer yer birleşme eğilimi gösteren yaygın subplevral kanama alanları olduğu kesitlerinde yoğun ödem ve hiperemi olduğu, özofagusta koyu kahverengi kırmızı renk değişikliği olduğu, mide mukozasında koyu kahverengi renk değişikliğiyle beraber midede 150 cc koyu renkte sıvı içerik olduğu tespit edilmiştir. Toksikolojik analizde, kanda %12,8 COHb, 122 mg/ml siyanür, 325 ng/ml kurşun, 100 ng/ml kadmiyum bulunduğu, kişinin ölümünün siyanür zehirlenmesi sonucu meydana geldiği bulunmuştur
Cyanide is one of the most toxic and not easy to reachable element in the nature. In the cyanide toxicity many symptoms can be seen, for example widespread red color livor mortis, widespread hyperemia, and lung edema. So that specialists should evaluate together with toxicological data, autopsy findings and examinations of the scene to define cyanide toxicity. In our case, police found corpse at home. When police examined the scene they got to white color material within a tea glass. In autopsy, specialist examined that livor mortis was formed bright in reddish color on the unpressed side of the body. At the surface of both lungs there were some subpleural hemorrhages which had a tendency to union. In cross section of lungs, %12.8 COHb, 122 mg/ml cyanide, 325 ng/ml lead, 100 ng/ml cadmium were found. As a result of these findings our case was death due to cyanide poisoning
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 8 Issue: 3 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty