Amaç: Bu çalışmanın amacı, Anevrizmal kemik kisti (AKK) tanısı ile takip ve tedavisi yapılan hastaların uzun dönem klinik, fonksiyonel ve onkolojik sonuçlarını araştırmaktır. Ayrıca tedavi seçeneklerinin nüks ve komplikasyon üzerine etkisinin ortaya koyulması amaçlanmıştır.
Materyal ve Metot: 2000 ile Ocak 2023 tarihleri AKK tanısıyla cerrahi tedavisi ve takibi yapılan hastalar çalışmaya dahil edilmiştir. Veriler, hastane veri tabanı ve hasta takip dosyaları kullanılarak retrospektif olarak toplanmıştır. Çalışmaya sadece histolojik olarak AKK tanısı doğrulanmış ve minimum 12 ay takip süresi olan hastalar dahil edildi. Yaş, cinsiyet, taraf, tümörün kemik yerleşim yeri, ekstremite lokalizasyonu, tercih edilen cerrahi yöntem (küretaj+allogreft, küretaj+otogreft, küretaj+sement ve rezeksiyon), internal tespit uygulanıp uygulanmadığı, takip süresi, nüks varlığı ve nüks tarihi gibi veriler kaydedildi. Hastalara son takip poliklinik kontrollerinde MSTS (Musculoskeletal Tumor Society) skorlama sistemi ile yapıldı. Bu veriler temelinde hastaların klinik, radyolojik, fonksiyonel ve onkolojik sonuçları ile komplikasyon oranları, nüks varlığı ve nüks oluşumunu etkileyen faktörler geriye dönük olarak analiz edilmiştir.
Bulgular: Çalışmaya 51 kadın, 52 erkek olmak üzere toplam 103 hasta dahil edildi. Ortalama takip süresi "30,94±4,43" ay idi. Hastaların %24,3'ünde (n=25) nüks görüldü. Nüks gelişen hastaların yaşlarının, nüks olmayanlara göre anlamlı düzeyde daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0,001). Nüks durumu ile internal tespit arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki tespit edilmiştir (p=0,020). Cerrahilerinde internal tespit uygulanan hastaların MSTS skorları, internal fiksasyon uygulanmayan hasta grubuna göre anlamlı düzeyde daha yüksekti (p<0,001).
Sonuç: Sonuç olarak çalışmamızda elde ettiğimiz veriler doğrultusunda anevrizmal kemik kistinin tedavi seçimi lokalizasyona, boyuta, patolojik kırık riskine ve semptomların yanı sıra çevre dokulara da bağlıdır. Özellikle kırık riski olan AKK’larda, alt ekstremite lokalizasyonlarında, iskelet gelişimini tamamlamamış hastaların cerrahi tedavilerinde daha dikkatli olunması gerektiği görüşündeyiz. Nüks gelişiminin engellenmesi ve kırık riski olan hastalara internal fiksasyon uygulanması hasta memnuniyetini arttırmakta ve fonksiyonel sonuçları olumlu etkilemektedir.
Etik onam: Bu çalışma Sağlık Bilimleri Üniversitesi Dr. Abdurrahman Yurtaslan Onkoloji Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından onaylandı (protokol kayıt numarası 2023-06/247
yok
yok
Background: aim of this study was to investigate the long-term clinical, functional and oncologic outcomes of patients with aneu-rysmal bone cyst (ABC). It was also aimed to reveal the effect of treatment options on recurrence and complications.
Materials and Methods: Patients who underwent surgical treatment and follow-up with the diagnosis of ACS between 2000 and January 2023 were included in the study. Data were collected retrospectively using the hospital database and patient follow-up files. Only patients with a histologically confirmed diagnosis of ABC and a minimum follow-up period of 12 months were included in the study. Data such as age, gender, side, bone location of the tumor, extremity localization, preferred surgical method (curet-tage+allograft, curettage+allograft, curettage+autograft, curettage+cement and resection), whether internal fixation was applied, follow-up period, presence of recurrence and date of recurrence were recorded. The last follow-up was performed with the MSTS (Musculoskeletal Tumor Society) scoring system in outpatient clinic controls. On the basis of these data, the clinical, radiological, functional and oncological outcomes of the patients, complication rates, presence of recurrence and factors affecting the occur-rence of recurrence were retrospectively analyzed.
Results: A total of 103 patients, 51 women and 52 men, were included in the study. The mean follow-up period was 30.94±4.43 months. Recurrence was seen in 24.3% (n=25) of the patients. The age of patients with recurrence was significantly higher than those without recurrence (p<0.001). There was a statistically significant correlation between recurrence and internal fixation (p=0.020). The MSTS scores of patients who underwent internal fixation during surgery were significantly higher than those of patients who did not undergo internal fixation (p<0.001).
Conclusions: In conclusion, in line with the data obtained in our study, the choice of treatment for aneurysmal bone cysts depends on localization, size, pathological fracture risk, symptoms and surrounding tissues. We believe that more caution should be exer-cised in the surgical treatment of ACCs with fracture risk, lower extremity localizations, and patients with incomplete skeletal development. Prevention of recurrence and internal fixation in patients with fracture risk increase patient satisfaction and positive-ly affect functional outcomes.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Orthopaedics |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | July 23, 2024 |
Publication Date | August 29, 2024 |
Submission Date | February 5, 2024 |
Acceptance Date | May 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 21 Issue: 2 |
Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi / Journal of Harran University Medical Faculty