Abstract
Background: The COVID-19 pandemic has disrupted healthcare systems and potentially delayed the diagnosis of progressive diseases such as lung cancer. This study aimed to evaluate the impact of the pandemic on access to healthcare among lung cancer patients and to analyze the types and stages of lung cancer diagnosed during this period compared to the pre-pandemic era.
Materials and Methods: This retrospective comparative study included 209 patients diagnosed with lung cancer at Harran University Chest Diseases and Oncology Clinics: 52 before the pandemic and 157 during the pandemic. Demographic and clinical data, including age, gender, smoking status, cancer type, diagnostic method, and stage, were collected from hospital records. Statistical analyses were performed using SPSS v.26, with significance set at p < 0.05.
Results: There were no significant differences between groups in age, gender, or smoking status (p > 0.05). The rate of advanced-stage diagnoses (Stage 4A–4B) significantly increased during the pandemic (63.7% vs. 44.2%; p = 0.031), with Stage 4B cases nearly doubling. Additionally, the number of pa-tients without definitive staging increased. Adenocarcinoma (31.8%) and squamous cell carcinoma (25.5%) were the most common types. Bronchoscopy (29.9%) and FOB+EBUS (29.3%) were the most frequently used diagnostic methods. During the pandemic, a relative increase was observed in the use of less invasive procedures such as transthoracic biopsy and thoracentesis.
Conclusions: The findings indicate that the COVID-19 pandemic contributed to delays in lung cancer diagnosis, as evidenced by a higher rate of late-stage presentations. These results underscore the need for resilient diagnostic systems and proactive strategies to ensure timely cancer diagnosis dur-ing healthcare crises.
Keywords: Lung cancer, COVID-19 pandemic, Diagnosis delay, Cancer staging
Öz
Amaç: COVID-19 salgını sağlık sistemlerini bozmuş ve akciğer kanseri gibi ilerleyici hastalıkların teşhisini geciktirmiştir. Bu çalışmanın amacı, salgının akciğer kanseri hastaları arasında sağlık hiz-metlerine erişim üzerindeki etkisini değerlendirmek ve bu dönemde teşhis edilen akciğer kanserinin türlerini ve evrelerini pandemi öncesi döneme göre analiz etmektir.
Materyal ve Metod: Bu retrospektif karşılaştırmalı çalışmaya Harran Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ve Onkoloji Kliniklerinde akciğer kanseri teşhisi konan 209 hasta dahil edildi: 52'si pandemiden önce ve 157'si pandemi sırasında. Yaş, cinsiyet, sigara içme durumu, kanser türü, tanı yöntemi ve evre dahil olmak üzere demografik ve klinik veriler hastane kayıtlarından toplandı. İstatistiksel analizler SPSS v.26 kullanılarak yapıldı ve anlamlılık p < 0,05 olarak belirlendi.
Bulgular: Yaş, cinsiyet ve sigara kullanımı açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı (p > 0,05). Pandemi döneminde ileri evre (Evre 4A–4B) tanı oranı anlamlı şekilde artmış (%63,7 vs. %44,2; p = 0,031) ve Evre 4B oranı yaklaşık iki katına çıkmıştır. Ayrıca evrelemesi yapılamayan vaka sayısı artmış-tır. Adenokarsinom (%31,8) ve skuamöz hücreli karsinom (%25,5) en sık görülen tiplerdi. Bronkoskopi (%29,9) ve FOB+EBUS (%29,3) en yaygın tanı yöntemleri olup; pandemi döneminde transtorasik bi-yopsi ve torasentez gibi daha az invaziv girişimlerde göreceli artış izlenmiştir.
Sonuç: Bulgular, COVID-19 pandemisinin akciğer kanseri tanısında gecikmelere katkıda bulunduğunu, bunun da geç evre başvurularının daha yüksek oranda görülmesiyle kanıtlandığını göstermektedir. Bu sonuçlar, sağlık krizleri sırasında zamanında kanser teşhisini sağlamak için dayanıklı tanı sistemlerine ve proaktif stratejilere olan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Akciğer kanseri, COVID-19 pandemisi, Tanı gecikmesi, Kanser evreleme
HARRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ETİK KURUL KARARI : Evrak Tarih ve Sayısı: 21.11.2024-390342
Amaç: COVID-19 salgını sağlık sistemlerini bozmuş ve akciğer kanseri gibi ilerleyici hastalıkların teşhisini geciktirmiştir. Bu çalışmanın amacı, salgının akciğer kanseri hastaları arasında sağlık hiz-metlerine erişim üzerindeki etkisini değerlendirmek ve bu dönemde teşhis edilen akciğer kanserinin türlerini ve evrelerini pandemi öncesi döneme göre analiz etmektir.
Materyal ve Metod: Bu retrospektif karşılaştırmalı çalışmaya Harran Üniversitesi Göğüs Hastalıkları ve Onkoloji Kliniklerinde akciğer kanseri teşhisi konan 209 hasta dahil edildi: 52'si pandemiden önce ve 157'si pandemi sırasında. Yaş, cinsiyet, sigara içme durumu, kanser türü, tanı yöntemi ve evre dahil olmak üzere demografik ve klinik veriler hastane kayıtlarından toplandı. İstatistiksel analizler SPSS v.26 kullanılarak yapıldı ve anlamlılık p < 0,05 olarak belirlendi.
Bulgular: Yaş, cinsiyet ve sigara kullanımı açısından gruplar arasında anlamlı fark bulunmadı (p > 0,05). Pandemi döneminde ileri evre (Evre 4A–4B) tanı oranı anlamlı şekilde artmış (%63,7 vs. %44,2; p = 0,031) ve Evre 4B oranı yaklaşık iki katına çıkmıştır. Ayrıca evrelemesi yapılamayan vaka sayısı artmış-tır. Adenokarsinom (%31,8) ve skuamöz hücreli karsinom (%25,5) en sık görülen tiplerdi. Bronkoskopi (%29,9) ve FOB+EBUS (%29,3) en yaygın tanı yöntemleri olup; pandemi döneminde transtorasik bi-yopsi ve torasentez gibi daha az invaziv girişimlerde göreceli artış izlenmiştir.
Sonuç: Bulgular, COVID-19 pandemisinin akciğer kanseri tanısında gecikmelere katkıda bulunduğunu, bunun da geç evre başvurularının daha yüksek oranda görülmesiyle kanıtlandığını göstermektedir. Bu sonuçlar, sağlık krizleri sırasında zamanında kanser teşhisini sağlamak için dayanıklı tanı sistemlerine ve proaktif stratejilere olan ihtiyacı vurgulamaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Chest Diseases, Clinical Oncology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 5, 2025 |
Publication Date | June 27, 2025 |
Submission Date | January 13, 2025 |
Acceptance Date | May 27, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 22 Issue: 2 |