The objective of this study was to determine the problems with respect to biosecurity and animal welfare in
Sanliurfa province as well as to propose solutions to these problems. In this study data obtained by questionaire from 66
dairy and beef cattle farms registered to province of “TÜRKVET” system of Sanliurfa were used for the year 2013. The level
of biosecurity and animal welfare conditions in these farms were analyzed based on 29 criteria. In 62,1% and 37,9% these
farms dairy cattle and beef cattle were raised, respectively. 17,5% of the stables were closed while 82,5% of the stables
were of corral barn. An office for administrator was found in 40,9% of the farms, while it was absent in 59,1% of the farms.
A security camera was present in 18,2% at the entrance of the farms which possesed an administrative office. An internal
training for the personal was performed in 22,7% of the farms. The rate of the farms keeping internal recors was 59,1%.
Mean costs due to veterinary treatments and drugs were 5,2% of total expenditure. Annual calf mortality ranged from 5%
to 20%. The results of this study indicated that farmers in Sanliurfa obtained no technical information or consulting service
about biosecurity and animal welfare and raised their animals in stables which were built traditionally, as they saw from
their ancestors. Veterinarians should be assigned in order to inform the farmers on the importance of biosecurity and
animal welfare programs.
Bu araştırma, Şanlıurfa ili sığırcılık işletmelerinde biyogüvenlik ve hayvan refahının ne derece sağlandığını tespit
etmek, bununla ilgili problemleri belirlemek ve problemlerin çözümüne yönelik yeni önerileri ortaya koymak amacıyla
yürütülmüştür. Araştırmada, Şanlıurfa ilinde “TÜRKVET” sistemine kayıtlı olan 66 işletmeden anket yoluyla elde edilen 2013
yılına ait veriler kullanılmıştır. Şanlıurfa il genelinde besi ve süt üretimi yapan sadece büyük işletmeler dikkate alınarak anket
çalışması planlanmıştır. Anket formunda işletmeye ve hayvanlara ait 29 özellik belirlenmiş, bu özellikler baz alınarak
biyogüvenlik ve hayvan refahı düzeyi tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu işletmelerin %62,1’inde süt sığırcılığı, %37,9’unda besi
sığırcılığı yapıldığı belirlenmiştir. İşletmelerde incelenen ahırların %17,5’i kapalı, %82,5’i yarı açık tiptedir. İşletmelerin
%40,9’unda idare binası mevcut olup, %59,1’inde işletmenin idare edildiği bir bina veya oda mevcut değildir. İdare binasına
sahip işletmelerin %18,2’sinde girişte güvenlik kamerası mevcuttur. Hizmet içi eğitim veren işletme oranı %22,7’dir. İşletme
içi kayıt yapan yetiştirici oranı %59,1’dir. Veteriner sağlık giderleri süt sığırı işletmelerinde %5,2 iken, besi sığırı
işletmelerinde %3,7 olarak belirlenmiştir. İncelenen işletmelerde yıllık buzağı ölüm oranı %5 ile %20 arasında değişmektedir.
Sonuç olarak, Şanlıurfa’da yetiştiricilerin biyogüvenlik ve hayvan refahı konularında yeterli düzeyde teknik bilgi ve
danışmanlık hizmeti almadıkları, ahırları modern sisteme göre inşa ettikleri ancak geleneksel yöntemlerle yetiştiricilik
yapmaya devam ettikleri gözlemlenmiştir. Özel veya resmi veteriner hekimlerin biyogüvenlik ve hayvan refahı konularında
yetiştiricileri bilinçlendirmek amacıyla işletme ziyaretlerinde bulunmaları önem arz etmektedir.
Other ID | JA49KA58MM |
---|---|
Journal Section | Research |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Submission Date | June 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 2 Issue: 2 |