Objective: To compare the effects of laparoscopic or laparotomic tubal ligation on uterine artery and ovarian artery Doppler parameters.
Materials and Methods: Fifty female patients who completed their fertility and applied for sterility were included in the study. Tubal ligation was performed to the patients by one of the laparoscopy or mini-laparotomy methods. Cycle characteristics of the patients in both groups were recorded before ligation. Uterine and ovarian artery Doppler indices of both sides were measured before ligation. Doppler measurements were repeated three months after ligation. PI and RI values were recorded for each measurement and for each patient. Serum LH, FSH, PRL estradiol and progetserone levels were measured before and after ligation of the participants in each group.
Results: After ligation, the menstrual period of four patients was prolonged and exceeded 35 days. The number of patients whose cycle was prolonged before ligation was two. While dysmenorrhea was detected after ligation in one case, the amount of menstrual bleeding increased in two cases. Intermenstrual bleeding was not detected in any of the cases. There were no significant changes in pre- and postoperative RI and PI values in neither the mini-laparotomy group nor the laparoscopy group. There was no significant change in serum FSH, LH, E2, progesterone and PRL measurements after ligation in both groups compared to pre-ligation.
Conclusions: Tubal sterilization by laparoscopy or laparotomy does not cause a significant change in uterine and ovarian artery Doppler indices. Similarly, tubal sterilization does not affect sex steroid synthesis, regardless of the method of administration.
Thank you for accepting the research article by your journal.
Amaç: Laparoskopik veya laparotomik tüp ligasyonunun uterin arter ve ovaryan arter doppler parametrelerine etkilerinin karşılaştırılması.
Materyal-Method: Fertilitesini tamamlamış ve sterilite amacıyla başvuran elli kadın hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalara laparoskopi veya mini-laparotomi yöntemlerinden birisi ile tüp ligasyonu yapıldı. Her iki gruptaki hastaların ligasyon öncesi siklus özellikleri kaydedilirken, uterin ve ovaryan arter doppler indeksleri ölçüldü. Doppler ölçümleri ligasyon öncesi ve ligasyondan üç ay sonra tekrarlandı. Her ölçümde ve her hasta için PI ve RI değerleri kaydedildi. Her gruptaki katılımcıların ligasyon öncesi ve sonrası serum LH, FSH, PRL estradiol ve progesteron düzeyleri ölçüldü.
Bulgular: Ligasyon sonrası dört hastanın adet süresi uzadı ve 35 günü geçti. Ligasyon öncesi siklusu uzayan hasta sayısı ise iki idi. Bir olguda ligasyon sonrası dismenore saptanırken iki olgunun adet kanaması miktarı arttı. Olguların hiçbirinde intermenstrüel kanama tespit edilmedi. Ne mini-laparotomi grubunda ne de laparoskopi grubunda ameliyat öncesi ve sonrası RI ve PI değerlerinde önemli bir değişiklik saptanmadı. Her iki grubun ligasyon sonrası serum FSH, LH, E2, progesteron ve PRL ölçümlerinde ligasyon öncesine göre anlamlı bir değişiklik saptanmadı.
Sonuç: Laparoskopi veya laparotomi ile yapılan tubal sterlizasyon uterin ve ovaryan arter doppler indekslerinde anlamlı bir değişime yol açmaz. Benzer şekilde tubal sterilizasyon uygulama şeklinden bağımsız olarak seks steroid sentezini etkilemez.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 8 Issue: 3 |
Dergimizin Tarandığı İndeksler