Depremlerin yol açtığı krizler
beklenmedik zamanda meydana gelmektedir. Üzerinde yaşanılan jeolojik konumu
nedeniyle Türkiye 1. Derecede deprem bölgesidir. Eski tarihlerden beri,
sayısızca depremler meydana gelmiş ve geride maddi manevi büyük hasarlar
bırakmıştır. Bu nedenle önlenmesi mümkün olamayan doğal afetlerin yol açtığı
krizlere karşı hazırlıklı olmaktan başka çare yoktur. Araştırmada, ülkemizde meydana gelen iki büyük deprem incelenmektedir.
Marmara depremi 1999 yılında medyana gelmiş ve ülkemiz açısından tarihte
yaşanılan en büyük depremlerin arasına girmiştir. Van depremi ise 2011 yılında
meydana gelmiş ve Marmara depremine göre şiddeti, geride bıraktığı kayıpları
daha az olmuştur. Büyük depremler arasında tarihte
yer edinen bu iki depremle ilgili meydana geldikleri dönemlere ait geleneksel
ve sosyal medya incelemesi yapılmaktadır. Çalışmada geleneksel medya ve sosyal
medyadan iki dönemde de ne şekilde yararlanıldığının üzerinde durulacaktır.
Geleneksel medya sadece tek yönlü haber almak için kullanılmakta, buna karşılık
sosyal medya çift yönlü bir iletişim ortamı sağlamaktadır. Bu bağlamda sosyal
medya ve geleneksel medya karşılaştırılarak başarılı/ başarısız bulunulan
yönleri analiz edilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2017 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2017 |
Kabul Tarihi | 21 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 9 Sayı: 4 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)