Postkolonyal terimi ilk olarak 1970’lerde sömürgecilikten yeni kurtulan toplumlara
gönderme yaparken, zaman içinde terimin kapsamı genişlemiştir. Günümüzde
bu minvalde ileri sürülen savlar artık Birinci Dünyayı kapsayacak şekilde de
karşımıza çıkmaktadır. Genel anlamda bakıldığında birçok disiplini içinde
barındıran postkolonyalizm kavramı, batı hegemonyasına yani emperyalizme
karşı eleştirel bir yaklaşım geliştirmiştir. Postkolonyal çalışmaların temel
sorunsalı Batılı ülkelerden Batılı olmayan ve “öteki” olarak konumlandırılmış
ülkelere siyasal, ekonomik ve kültürel müdahalelerdir. Bir anlamda da hakim
yabancı gücün kendi politik ve ekonomik çıkarına uyacak şekilde “öteki” olarak
konumlandırılan, edilgen ülkelerin üretim sistemlerini yeniden düzenlemek
ve yeni sömürgeciliği analiz etmektir. Bu kavramda önemli isimler olarak
Edward Said, Homi Bhabba ve Gayathri Spivak karşımıza çıkmaktadır. Son 20
yıla bakıldığında postkolonyal alandaki çalışmaların görünürlük kazandığını
söylemek mümkündür. Postkolonyal çalışmalar kendisini pozitif anlamda bir
kuramla tanımlarken, radikal anlamda da bir eleştiri olarak tanımlamaktadır. Her
ne kadar, postkolonyalizm kavramına, farklı paradigmalar ve farklı yaklaşımlarla
bazı tanımlamalar getirilmiş olsa da, esas itibariyle bu çalışmalar, küresel ölçekte
toplumsal hak ve adalet arayışı üzerine konumlandırılmış bir yaklaşım olarak ele
alınmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2018 |
Submission Date | January 4, 2018 |
Acceptance Date | March 7, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 10 Issue: 2 |