İnsanlık tarihi boyunca iyi ve kötünün temsili biçim değiştirmiş, bu kadim zıtlık beraberinde değişen düşman yaratma biçimlerini getirmiştir. Günümüzde sosyal ağların gelişmiş algoritmalarına çok sayıda nefret söylemi ifadesi takılmaktadır. Düşman yaratma eylemi hayatın pek çok alanında karşımıza çıkmaktadır. Devletler arası diplomasinin dili çoğu zaman düşmanca ve ötekileştirici ifadeleri barındırmaktadır. Düşman yaratma sistematiğinin özneleri küresel liderlerden prime time kuşağında karşımıza çıkan ekran yüzlerine ve kurgusal karakterlere, hatta sosyal medya fenomenlerine kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu çalışma kapsamında, düşman yaratmak ve nefret söylemi bağlamında “Gone Girl” (Kayıp Kız) filminde sunulan eleştirel bakış açısı incelenmiştir. Çalışmada göstergebilimsel çözümleme yöntemi uygulanmıştır.
Throughout the history of mankind, the representation of good and evil has changed form, and this ancient contrast brought along the varying forms of inventing enemies. Today, many hate speech statements are detected by advanced algorithms of social networks. The act of inventing the enemy appears in many areas of life. The language of diplomacy between states includes mostly hostilely and alienating statements. The subjects of inventing the enemy systematic range from global leaders to TV personalities and fiction characters that we encounter in the prime time zone and also social media influencers. Within the scope of this study, the critical perspective presented in the movie “Gone Girl” was examined in the context of inventing the enemy and hate speech. Semiological analysis method was applied in the study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2021 |
Gönderilme Tarihi | 4 Eylül 2020 |
Kabul Tarihi | 2 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 2 |
All site content, except where otherwise noted, is licensed under a Creative Common Attribution Licence. (CC-BY-NC 4.0)