One of the most important elements in human search for meaning, existential questioning and conceptual meanings is religion. All elements of religion and religion have been the leading factors in the lives of all societies from past to present. In this plane, the ancient man who does not want to break out of his past, who chooses an intertwined life with his dead relatives, and who wants to shape their other world from this world, is undoubtedly able to identify the depth of his urine and the forms of religious devotion of this world. In this pattern, the idea of the ancestor cults was addressed as part of the search initiatives that originated in religion, a period of the idea of the Age of Enlightenment and the western self-supreme, and the reflection of the relationship with the ancestors in the Paleolithic Age was discussed. Through the cave paintings, the symbolic narratives were tried to establish a connection between death and the soul, and the Paleolithic human's view of death was questioned. With the reflection of religious and human membranes in the dead burial practices, archaeological and theological data has been provided on both the position of the ancestors in this world and the perception of the other world and their position there. While doing all this, archaeological reflections in today's local communities were also studied to judge both the idea and the religion of the Paleolithic people. The attitudes of interdisciplinary work in this field are the defining element of the study. Historically, both the attitude of the Paleolithic Age people on religion and the relationship with the ancestors within the scope of this attitude are very important
İnsanın anlam arayışında, varoluşsal sorgulamalarında ve kavramsal anlamlandırmalarında en önemli unsurlardan biri dindir. Din ve dine dair tüm unsurlar, geçmişten günümüze bütün toplumların hayatlarında başat faktörlerden olmuştur. Bu düzlemde geçmişinden kopmak istemeyen, ölen yakınlarıyla iç içe bir hayat tercih eden ve onların öteki dünyasını bu dünyadan şekillendirmek isteyen aynı zamanda bu dünyanın da öteki dünya tarafından şekillenmesini hedefleyen kadim insanın, idraki derinliği ve dindarlık kipleri kuşkusuz bugünle özdeşleştirilebilir niteliktedir. Bu örüntü içerisinde çalışmada, Aydınlanma Çağı’nın ve batının kendini üstün görme fikrinin bir süreği olan dine köken arama girişimleri kapsamında atalar kütü fikrine değinilmiş, Atalar ile olan münasebetin Paleolitik Çağ’daki yansıması irdelenmiştir. Mağara resimleri üzerinden sembolik anlatımlar ile ölüm ve ruh arasındaki bağ kurulmaya çalışılmış, ölüme dair Paleolitik insanının bakışı sorgulanmıştır. Dinsel ve insani zaruretlerin ölü gömme uygulamalarına yansıması ile ataların hem bu dünyadaki konumlarına hem de öteki dünya algısına ve oradaki konumlarına dair arkeolojik ve teolojik veriler sunulmuştur. Tüm bunları yaparken günümüz yerel topluluklardaki arketipsel olarak yansımalar da ayrıca incelenerek Paleolitik insanının hem düşüncesi hem de dinseli hakkında yargıya varılmaya çalışılmıştır. Disiplinlerarası çalışmaların bu sahadaki tutumları, çalışmanın belirleyici unsurudur. Tarihsel anlamda hem Paleolitik Çağ insanının dine dair tutumu hem de bu tutumun kapsamında atalar ile olan münasebeti oldukça önemlidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Orjinal Makale |
Authors | |
Early Pub Date | May 29, 2023 |
Publication Date | May 31, 2023 |
Submission Date | September 16, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 |