Türkiye's relationship with African countries come to realize exigency of ameliorating relation over last two decades which has inevitable corollary of Türkiye’s belated efforts to expand into Africa. Türkiye’s efforts in Africa, slowly but surely, come to fruition, involving from an opening policy to a strategic partnership which eventually has brought a new dynamic to both Turkish orthodox foreign policy and Africa's relations with the outside world. Contrary to most analysts whom interpreted such pace as a temporary enthusiasm just blended with economic consideration, this relationship in fact represent rapprochement after 2008. This article chronologically examines Türkiye's retrospective to strategic partnership with African states in the context of "foreign aid", one of the elements of soft power, and analyses the historical turning points in it’s Africa outreach. Moving on to the concrete outputs of Türkiye's increasing aid to the continent, the article compares Türkiye’s foreign aid with Russia, China and the United States, while emphasizing the importance of Turkish foreign aid to Africa in the construction of a "benevolence power" policy, which is the most concrete practice of Türkiye's "Entrepreneurial and Humanitarian Foreign Policy" paradigm. In the final analysis, a forecast of Türkiye-Africa relations in the context of foreign aid is discussed.
Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle olan ilişkilerinin son on yılda iyileşme göstermesi, Türkiye'nin Afrika'ya açılmak için gecikmiş çabalarının kaçınılmaz bir sonucudur. Türkiye'nin Afrika projeksiyonu yavaş ama emin adımlarla meyvelerini her geçen yıl vermektedir. 2008 sonrası kurumsallaşma sürecine giren bu ilişkiler, çoğu analistin aksine geçici bir siyasi ve ekonomik beklentinin yansıması değil, tarihi on altıncı yüzyıla kadar uzanan ve karşılıklı siyasi ve sosyo-kültürel bağlara dayanan bir sürecin yeniden inşası şeklinde kendine alan açmıştır. Türkiye’nin bölgesel güç olma arzusuyla paralel ilerleyen bu alan, beş asır önce kurulan kurumsal bağları güçlendirmek ve ekonomik ortaklığın sunduğu fırsatlardan faydalanmak için diplomatik, kültürel, siyasi, ekonomik ve askeri alanları da şümülü, kapsamı ve derinliği açısından özgündür. Bu makale Türkiye’nin stratejik ortaklığa giden süreci, yumuşak güç unsurlarından “dış yardım” bağlamında ele alarak, tarihi kırılma anlarını kronolojik çerçevede incelemektedir. Türkiye’nin Kıtaya yönelik artan yardımlarının somut çıktılarına değinerek ilerleyen makale, Türkiye’nin “Girişimci ve İnsani Dış Politika” paradigmasın en somut pratiği olan “müşfik bir güç” faktörünün inşasında Afrika’ya yönelik dış yardımlarını, Kıt’ada aktif rol oynayan Rusya, Çin ve ABD’nin dış yardımları ile kıyaslama yapmaktadır. Son tahlilde, Türkiye-Afrika ilişkilerinin gelecek projeksiyonunu dış yardım bağlamında tartışmaktadır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | African Studies |
Journal Section | Orjinal Makale |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2024 |
Submission Date | June 24, 2024 |
Acceptance Date | August 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 Issue: 2 |
Içtimaiyat is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).
Instagram: @tvictimaiyat