Bu makale, günümüz toplumunda aile hayatının sosyal medya aracılığıyla sunulma biçimlerini Jean Baudrillard’ın hipergerçeklik, simülasyon ve simülakra kavramları çerçevesinde incelemektedir. Sosyal medya platformlarında ailelerin, seçilmiş ve düzenlenmiş görüntüler aracılığıyla idealize edilmiş, mutlu ve kusursuz aile imgelerini paylaştığı sıkça rastlanan bir durum haline gelmiştir. Bu tür temsiller, gerçek yaşamın karmaşık, çatışmalı ve çoğu zaman sıradan yönlerinden arındırılarak kurgulanmakta ve böylece Baudrillard’ın ifade ettiği biçimiyle temsillerin gerçekliğin önüne geçtiği bir hipergerçeklik düzeyi ortaya çıkmaktadır. Makalede, sosyal medyanın beğeni ve yorum gibi onay mekanizmalarıyla bu içeriklerin ölçülebilir hale geldiği ve böylece aile paylaşımlarının toplumsal onay ekonomisine dâhil olduğu tartışılmaktadır. Bu süreç, aile bireyleri arasında sosyal karşılaştırma, kıskançlık ve çatışmaların oluşmasına zemin hazırlayabilmektedir. Ayrıca sosyal medya kullanımı, romantik ilişkilerden ebeveyn-çocuk ilişkilerine kadar farklı düzeylerde gerilim alanları yaratabilmektedir. Makale, Baudrillard’ın kavramsal çerçevesi üzerinden sosyal medyanın yarattığı sürekli görünürlük ve şeffaflığın mahremiyeti aşındırdığını; bu durumun da aile yaşamının anlam ve değerini yeniden sorgulanır hale getirdiğini ortaya koymaktadır
Yazar(lar), çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyduklarını beyan etmiştir.
This article examines the ways in which family life is presented through social media in contemporary society, within the framework of Jean Baudrillard’s concepts of hyperreality, simulation, and simulacra. It has become a common occurrence for families to share idealized, happy, and flawless family images on social media platforms through selected and edited images. Such representations are constructed by stripping away the complex, conflicted, and often mundane aspects of real life, thereby creating a level of hyperreality where, as Baudrillard puts it, representations take precedence over reality. The article discusses how social media’s approval mechanisms, such as likes and comments, make this content measurable, thereby incorporating family sharing into the social approval economy. This process can pave the way for social comparison, jealousy, and conflicts among family members. Furthermore, social media use can create areas of tension at different levels, from romantic relationships to parent-child relationships. The article demonstrates, through Baudrillard’s conceptual framework, that the constant visibility and transparency created by social media erodes privacy, which in turn calls into question the meaning and value of family life.
The author(s) declared that they complied with ethical principles during the preparation of the study.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology of Family and Relationships |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2025 |
Submission Date | July 14, 2025 |
Acceptance Date | September 22, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: Aile Özel Sayısı |
Içtimaiyat is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).
Instagram: @tvictimaiyat X: @IctimaiyatD