This article critically examines elitist and democratic elitist theories through a review of classical and modern theorists. It explores the role of elites in modern society within the context of democratic governance and democratization. Classical theorists are criticized for reflecting the political dynamics of their time, which are often used to justify authoritarianism. Post–World War II scholarship, however, began linking pluralism with democracy, suggesting that elite rule could be compatible with democratic systems-particularly in advanced capitalist societies. Still, critics like Mills argue that formal democracy may conceal deep inequalities, reinforcing elite dominance. While most theorists agree on the inevitability of elite rule in modern societies, they differ on its compatibility with democracy, indicating that other regime and system features should also be taken into account. Those with a rigid view of democracy see elite rule as inherently undemocratic. Democratic elitists, by contrast, emphasize the importance of broader factors-such as class, economic development, political institutions, civil society, and media-in determining whether elite rule supports or undermines democracy.
The author(s) declared that they complied with ethical principles during the preparation of the study.
Bu makalede, klasik ve modern kuramcıların çalışmalarının eleştirel incelemesiyle, seçkinci ve demokratik seçkinci kuramlar incelenmiştir. Modern toplumlarda seçkinlerin konumu, temelde demokrasi ve demokratikleşme açısından değerlendirilmiştir. Geç-klasik dönemdeki siyaset sosyologları seçkinciliği, dönemin de etkisiyle yönetimlerin otoriter eğilimlerini meşrulaştırmaya hizmet eden şekilde kullanmıştır. Ancak özellikle 2. Dünya Savaşı’nın ardından gelişmiş ülkelerin tam sanayileşmesi ve demokratik toplum modelini benimsemesiyle, seçkinciliğin demokrasi ile çelişmeyebileceği, çoğulcu model temelinde demokrasinin istikrarına hizmet edebileceği yönünde çalışmalar çoğalmıştır. Ancak yine bu dönemde, Mills gibi bazı sosyologlar, formel demokrasinin toplum içerisindeki güç ilişkilerini gizlemeye ve derinleştirmeye hizmet edebildiğini ve seçkin-kitle ayrımı üzerinden şekillendiğini iddia etmiştir. İncelenen çalışmaların çoğunda ortak bir nokta seçkinlerin özellikle modern sanayi toplumlarında kaçınılmazlığıyken, temel ayrım noktası bu durumun demokrasiye uyumlu olup olmadığıdır. Demokrasinin daha mutlak tanımına bağlı araştırmacılar, seçkin yönetiminin demokrasi açısından olumsuzluklarına vurgu yaparken, gerçekçi demokratik seçkinciler, bu durumun farklı pek çok değişkene bağlı olduğunu belirtmektedir. Sınıf, gelişmişlik düzeyi, siyasi gelenekler, sivil toplum ve medya, kurumsal düzenlemelerin, kaçınılmaz görülen seçkin yönetiminin bir tür oligarşiye dönüşmemesi için gerekliliği vurgulanmıştır.
Yazar(lar), çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyduklarını beyan etmiştir.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Political Sociology |
| Journal Section | Review |
| Authors | |
| Early Pub Date | November 26, 2025 |
| Publication Date | November 27, 2025 |
| Submission Date | December 16, 2024 |
| Acceptance Date | January 28, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 2 |
Içtimaiyat is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).
Instagram: @tvictimaiyat X: @IctimaiyatD