Ekonomik yeniden yapılanma, sermayenin mantığı ve ihtiyaçları doğrultusunda kentsel mekânı dönüştürmekte ve kentsel politikanın belirlenmesinde merkezi bir konumda bulunmaktadır. Dolayısıyla mekân politikaları çerçevesinde 1980 sonrası gerçekleştirilen kentsel dönüşüm uygulamaları, kentsel mekânı sermaye için yatırım alanına dönüştürmektedir. Sermaye birikimine yönelik dönüşüm uygulamalarıyla kentsel mekânların biçiminin, işlevinin ve algısının yeniden üretildiğini ve yaşam biçiminin dönüştürüldüğünü söylemek mümkündür. Bu bağlamda endüstri mirası ve kültürel miras olarak değerlendirilebilecek endüstri alanları da tarihsel, toplumsal ve kültürel değeri gözetilmeksizin çeşitli gerekçelerle kentsel değişim değeri (toprak rantı, spekülasyon) ön planda tutularak dönüştürülmektedir. Bir başka ifadeyle, üretimin yerini alan inşaat ve finans sektörleri, işlevini yitirdikleri veya kent içinde atıl alanlar oldukları iddiasıyla kamu mülkiyetinde olan endüstri alanlarına yönelmektedir. Özelleştirme ve sanayisizleşme gibi neoliberal uygulamalar, ekonomik ve yapısal dönüşümlerle bağıntılı olarak, Türkiye’de şeker rejimini de yeniden düzenlemiştir. Şeker rejiminin yeniden düzenlenmesine yönelik mevzuat değişiklikleri (1996) kapsamında, şeker fabrikaları yerleşkeleri ve taşınmazları özelleştirme programına alınmış (2000) ve neticesinde Cumhuriyetin ilk sanayi yatırımları olan Şeker Fabrikası Yerleşkelerinde mülkiyet dönüşümleri ve fiziksel yapı dönüşümleri başlamıştır. Çalışma, Türkiye’de devlet eliyle kurulan endüstri yerleşkelerinden biri olan Malatya Şeker Fabrikası Yerleşkesi’nin kuruluşundan günümüze geçirdiği dönüşümü ele almakta ve endüstri mirası olarak korumak yerine müdahaleler sonucu farklı ekonomik sektörlerin kullanımına açılmasını tartışmaktadır.
kentsel dönüşüm kültür mirası Malatya şeker fabrikası endüstri mirası özelleştirme
Economic restructuring transforms urban space in line with the logic and needs of capital. Also it plays a central role in determining urban policy. Therefore, urban transformation practices transform urban space into an investment area for capital after 1980’s. It is possible to say that the form, function and perception of urban spaces are reproduced and life style is transformed with the transformation practices towards capital accumulation. In this context, industrial areas which can be considered as industrial heritage and cultural heritage are also transformed by keeping exchange value in the foreground for various reasons regardless of historical, social and cultural value. In other words, the construction and finance sectors, which replace production, have turned to publicly owned industrial areas, claiming that they have lost their function or are idle areas. Neoliberal implementations such as privatization and de-industrialization in connection with economical and structural transformation, have revi-sed the Sugar regime in Turkey. Within the scope of the legislative amendments (1996) re-garding the reorganization of the sugar regime, sugar factories settlements and their real estate property were included in the scope of privatization (2000); and ownership and physi-cal structure of the Sugar Factory Settlements were transformed. This study examines the historical transformation process of the Malatya Sugar Factory Settlement as one of the in-dustrial settlements established by the state in Anatolia. It also discusses the opening of the campus to different economic sectors as a result of interventions rather than protection as an industrial heritage.
urban transformation industrial heritage cultural heritage Malatya sugar factory
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |