This article looks into public sphere and urban public spaces shaped and gradually transformed within evolution of COVID-19 pandemic. It is striking that public spaces constructing the dynamism of the city and flow via gathering and reciprocity is (re)defined by reciprocity regulated via physical distance measures. Within the process, the vanishing and change of known spatial, social and political dimensions of public spaces are also dramatic sometimes stressing emptiness. The process includes self-control and control of the other based on not coming face to face in terms of certain measures, avoidance, not touching beside to the public regulation of private space in context of tangible experience and regulations. Telecommuting and fostering of counter urbanization movement with the tendency of abstention from infection risk also reveal inequality at diverse dimensions. The article aims to discuss conceptual, spatial, social and political changes within public sphere, public space and urban experience after COVID-19 period via specified multiple changes and regulated reciprocity. The study, which introduces a framework for reconceptualization via multiple changes, based on current literature review, is foreseen to contribute to urban planning, design and policy areas through conceptualizing the changes, setting forth possible new inquiries and priorities in the current process.
COVID-19 public sphere public space reciprocity urban experience
Bu makale COVID-19 pandemisinin gelişim sürecinde biçimlenen ve aşamalı olarak dönüşen kamusallığı ve kentsel kamusal mekânları konu almaktadır. Kentin dinamizmini, akışını, bir araya gelme ve karşılıklılık üzerinden kuran kamusal mekânların, fiziksel mesafe ölçütleri ile denetimli hale gelen karşılıklılık yönünde tanımlı hale gelmesi çarpıcıdır. Süreçte, belli zamanlarda boşlukla vurgulanan kamusal mekânların bilinegelen mekânsal, toplumsal ve politik boyutunun yitimi ve değişimi de vurguludur. Süreç, somut deneyim ve düzenlemeler bağlamında belli ölçülerde karşı karşıya gelmeme, sakınma, dokunmama temelli bir öz ve öteki denetimi yanında özel mekânın kamusal düzenlenmesini de kapsamaktadır. Uzaktan çalışma yanında bulaş riskinden kaçınmanın güçlendirdiği ters kentleşme hareketi, farklı boyutlarda eşitsizliğin görünümünü de sunmaktadır. Makale, belirtilen çoklu değişimler yönünde ve denetimli karşılıklılık temelinde kamusallığın, kamusal mekânların ve kent deneyiminin COVID-19 sonrası dönemde kavramsal, mekânsal, toplumsal ve politik değişimlerini tartışmayı amaçlamaktadır. Mevcut literatürün taranmasına dayalı olarak çoklu değişimler yönünde yeniden kavramsallaştırmaya dayalı bir çerçeve sunan çalışmanın, içinde bulunduğumuz süreçte kente ilişkin planlama, tasarım ve politika alanına, değişimlerin kavranması, olası yeni sorguların ve önceliklerin saptanması yönünde katkı sunması öngörülmektedir.
COVID-19 COVID-19 kamusallık kamusal mekân karşılıklılık kentsel deneyim
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |