Bu makale neoliberal kent politikaları ile dönüşen
kentlerimizde yaygın bir uygulama haline gelen kentsel dönüşüm projelerinde
(KDP) gecekonduları yıkılarak yerinden edilen ve TOKİ sosyal konut sitelerine
yerleştirilen eski gecekondu halkının yeni çevresindeki yaşantısının çok
boyutlu bir incelemesini yapmayı hedeflemektedir. Makale, Kuzey Ankara Girişi
Kentsel Dönüşüm Projesi’nde ‘hazine’ kategorisinde olan ailelerin
yerleştirildikleri Karacaören-TOKİ sitesinde yürütülen bir saha araştırmasına
dayanmaktadır. Araştırma etnografik nitelik taşımaktadır. Altmış derinlemesine
mülakat yanında, katılımcı gözlem ve saha notlarından elde edilen bilgiler
makaleye temel oluşturmaktadır. Sitedeki yaşam komşuluk, site kuralları,
site/bina yönetimi, daire taksitleri, kentle olan ilişki, sitedeki kurum ve
kuruluşlar, kimlik ve statü kaygıları başlıkları altında anlatılmaktadır. Sonuç
olarak yerinden edilme ve maddi ve kültürel alt yapıları olmadan orta sınıfa
uygun tasarlanmış bir konut çevresine yerleştirilme pratiklerinin ve özellikle
her yıl iki kez memur maaşı artışına endeksli olarak zamlanan daire
taksitlerinin çoğu aileyi çok zor durumlar içine soktuğu söylenebilir. Öte
yandan, site içinde AVM, Altındağ Belediyesi’nin Hanımlar Lokali, Gençlik
Merkezi gibi oluşumlar eski gecekondu halkında kişisel ve toplumsal dönüşümler
yaratmaktadır. Bu dönüşümlerin nasıl bir
topluluk yaratmakta olduğu sorusu ise zaman içinde netleşecektir. Şu anda net olarak ortaya çıkan bir sonuç,
çoğu eski gecekondu halkının köylü kimliklerini ve alışkanlıklarını
sahiplenmede gösterdikleri kararlılıktır.
Urban transformation projects (UTP) have become a
common practice in our cities under transformation by neoliberal urban
politics. This article aims to examine the everyday lives and practices in
their new environment of the ex-gecekondu residents, who were displaced when
their gecekondus were demolished in UTPs and were relocated in TOKI’s social
housing estates. It is based upon a field study carried out in the
Karacaören-TOKI housing estate where the families without title deeds to their
gecekondu land in the Northern Ankara Urban Transformation Project were
located. Sixty in-depth interviews were
conducted, complemented by the information obtained through participant
observation and from the analyses of field notes. The everyday life in the
housing estate is presented under the titles of neighborliness, rules of the
housing estate, housing estate/block management, monthly apartment
installments, interaction with the city, institutions and establishments in the
housing estate, and identity and status concerns. As the conclusion, we can say
that many of the families are put into a difficult situation when they were
displaced from their gecekondus and were relocated in a housing environment
designed to fit middle-class life when they lack the material and cultural
resources to sustain it, and especially when their monthly installments
increase twice a year, indexed to the raise in the salaries of civil servants. On
the other hand, the new developments in the housing estate, such as the
shopping mall and the Altındağ Municipality’s ‘Ladies Club’ and ‘Youth Center’
tend to bring personal and social transformations in the ex-gecekondu
people.The question of what kind of a community will emerge will clarify in the
course of time. What is clear now is the determination of the ex-gecekondu
population to keep their rural identities and habits.
Gecekondu transformation projects Everyday life Karacaören-TOKI housing estate Urban poverty Identity
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 3 Issue: 7 |