Bu
çalışma çokkültürlü bir şehir olan Mardin’de aidiyetlerin mekânla ilişkisini
sorgulamayı amaçlamaktadır. Mardin’in mimarisine ve kültürel çeşitliliğine
atfedilen sabitlik, üzerindeki toplumsallığın ve kültürün değişirliğini ve
sorunlarını, dolayısıyla tarihselliğini görmeyi engelliyor. Böylece Mardin’in
kültürel çeşitliliği ve mimarisi ile kimlikler üzerine “öz”ler, “sabit”ler ve
“özgünlük”ler üzerinden konuşmanın sorunlarını göstermeyi deneyecektir.
Kültürel çeşitlilik ve kimlik, sadece etnik ve dinsel farklar olarak değil,
sınıf ya da toplumsal cinsiyet temelli mevcut sosyal eşitsizlik
kesişimselliğiyle birlikte ele alınmaya çalışılacaktır. Mardin’in “geleneksel
kent”ten bugünkü haline dönüşüm süreci hem mekânsal hem de demografik olarak şu
şekilde bir tarihsel sınıflandırmayla değerlendirilmeye çalışılacaktır: Tanzimat
sonrası, 1923-46, 1946-80, 1980 sonrası.
This study aims to discuss the nature of the relationships between
belongings of people and spatial transformation in Mardin. “Fixity” attributed
to architecture and cultural diversity of Mardin prevents understanding of
changeability, historicity and problems of sociality and culture. In this
respect, the article seeks to reveal problems of speaking about cultural
diversity, architecture and identities through “fixity”, “essence” and
“authenticity”. It attempts to analyze cultural diversity and identity not only
as ethnic and religious domains, but also as intersections with existing social
inequalities based on class and gender differences. To achieve this goal, Mardin’s
transformation process from “traditional city” to its current form will be
examined by evaluating the spatial transformation and demographical change the
city underwent during the following periods: Tanzimat Firman process, 1923-46,
1946-80, post 1980 process.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 4 Sayı: 9 |