Şehircilik disiplininin mimarlıktan farkının yeterince ortaya konmadığı bir dünyaya ve Cumhuriyetin geleceğine inanan eğitimli bir avuç insan dışında kimsesiz olduğu bir coğrafyaya doğar İlhan Tekeli. Eve gazetelerin geldiği, radyo gazetesinin birlikte dinlenildiği, akşam yemeklerinde ülke gündeminin konuşulduğu, babaannelerin, eniştelerin olduğu ve meraklı bir çocuğu hayal gücüyle kucaklamaya yetecek kadar büyük bahçesi olan bir evde büyür. Doğduğu kenti tepeden seyredebildiği gibi süslü arabasıyla İkinci Dünya Savaşı’nın büyükelçisini, savaşla İz-mir’in uzun süren romansını ve meydanları, sokakları ve insanlarıyla bir şehrin şekil alışını gözlemleme fırsatını bulur. Bir yaz tatilini Kemeraltı sahaflarının önünde oturup her gün bir kitap bitirerek geçirir. Az sayıda olan ve dönem aydınlarının öğretmenlik yaptığı lise eğitiminden sonra İTÜ’de mimarlık okumaya giden kardeşinin ardından, mimarlığın o zaman kardeşi sayılan inşaat mühendisliği okumak için ayrılır İzmir’den. Annesi uğurlarken bu gidişin geri dönüşü olmayacağını Tekeli’nin bundan sonra hep geleceğe yürüyeceğini öngörür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Yorum |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 11 Sayı: 29 |