Bu çalışmada kentlerin kökenine ilişin dört temel yaklaşım eleştirel bir şekilde değerlendirilmiştir. Kentlerin ortaya çıkışına yönelik bu yaklaşımlardan ilki, avcı toplayıcı grupların zamanla tarımla uğraşmaya başlayarak yerleşik yaşama geçmelerini, üretim ve nüfus artışı sonucunda küçük köylerin kademeli bir şekilde kentsel yerleşimlere dönüştüğünü savunan kentsel devrim yaklaşımıdır. Daha sonra bu yaklaşımı eleştiren ve kentlerin kökenine alternatif çözümlemeler sunan, sırasıyla ticaret etkisi, su etkisi, din ve inanç etkilerini vurgulayan diğer yaklaşımlar karşılaştırmalı bir şekilde analiz edilmiştir. İncelenen savlara ‘istisna’ teşkil eden kent örneklerinin varlığı, bu dört yaklaşımın da kentlerin oluşumuna yönelik tek ve evrensel bir kuramsal çerçeve geliştiremediklerini ve kentleşmeyi ancak bölgesel olarak açıklayabildiklerini göstermiştir. Buna ek olarak yeni arkeolojik bulguların, daha önceden ihmal edilmiş bazı savları yeniden gündeme getirebileceği ve genel kabul gören yaklaşımları çürütebileceği ortaya konulmuştur. Çalışmada incelenen temel yaklaşımların bütüncül bir şekilde değerlendirilmesinin, kentlerin kökenine yönelik daha kapsamlı bir çerçeve sunabileceği de tartışılmıştır. Bununla birlikte mevcut arkeolojik bulgular ve akademik araştırmalar çerçevesinde “kentler nasıl ortaya çıktı?” sorusuna tek ve genel bir yanıt verilemeyeceği vurgulanmıştır.
kentlerin kökeni Neolitik Çağ kentleri kentsel devrim kentleşme
This study critically evaluates four basic approaches to the origin of cities. The first approach concerning how the cities emerge is the urban revolution approach, which asserts that hunter-gatherer groups engaged in agricultural activities and formed settlements, then due to increase in both production and population, their small villages gradually evolved into urban settlements. Aftermath, the study comparatively analyzed other approaches that critically evaluated the idea of urban revolution and offered alternative analyses; these approaches emphasized the effects of trade, water and religion and faith respectively. The ‘exceptional’ cases of cities to these arguments suggested that all these four approaches failed to develop a single and universal theoretical framework for the origin of cities; instead they only explained urbanization on a regional basis. In addition, it was found that new archeological findings might reawaken formerly ignored arguments and confute generally acknowledged approaches. It was also discussed that integrative assessment of these basic approaches might offer a more comprehensive framework for the origin of cities. Nevertheless, in the light of current archeological findings and scholarly works, the study emphasized that there is no single and general answer to the question of “how did cities emerge?”
The origin of cities urban settlements Urban Revolution urbanization
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 15 Sayı: 42 |