This study aims to examine the dynamics underlying the transformation that gradually becomes evident in Turgut Cansever’s architectural discourse. It focuses on identifying when and how this transformation began, particularly emphasizing the discursive shift observed between his pre- and post-1977 writings. Rather than offering a direct textual comparison, the study traces the evolution of Cansever’s discourse over time. Cansever’s writings prior to 1977 primarily concentrate on technical and professional themes such as urban planning, conservation, and policy. Islamic references are either absent or extremely limited in this early period. In contrast, his post-1977 texts reveal a marked change toward issues of aesthetics, ethics, and metaphysics. This shift is not merely thematic; it also reflects a deeper transformation in how Cansever conceptualizes architecture and art. His 1977 text titled Ornamentation in Architecture is regarded as one of the first instances where this transformation becomes visible. In this piece, Cansever redefines the notion of ornamentation not as mere decoration but as a moral responsibility that organizes the human relationship with existence. Drawing on thinkers such as Ernst Diez, Ludwig Coellen, and Ananda Coomaraswamy, Cansever seeks to reconstruct the metaphysical foundations of art and architecture. The study argues that this transformation in Cansever’s discourse should not be understood as a singular rupture, but rather as a gradual reorientation over time. The increasing presence of traditionalist, metaphysical, and Islamic references in his later writings indicates that the transformation developed through a multilayered and diverse intellectual framework. In this context, the pre- and post-1977 distinction is not treated merely as a binary, but as a heuristic device to better understand the rhythm and direction of this discursive shift.
Bu çalışma, Turgut Cansever’in mimarlık söyleminde zamanla belirginleşen dönüşümün hangi dinamikler doğrultusunda şekillendiğini, bu dönüşümün ne zaman ve nasıl başladığını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Özellikle 1977 öncesi ve sonrası metinler arasında gözlemlenen söylemsel değişim, çalışmanın odak noktasını oluşturur. Ancak bu metinler, doğrudan karşılaştırmaya dayalı değil; dönüşüm sürecinin izini sürmeye olanak sağlayacak şekilde değerlendirilir. Cansever’in 1977 öncesi metinleri ağırlıklı olarak şehircilik, planlama ve koruma gibi daha teknik ve mesleki içeriklere sahiptir. Bu dönemde kaleme aldığı yazılarda İslami referanslara rastlanmaz ya da bu referanslar çok sınırlıdır. Buna karşın 1977 sonrasında üretilen metinlerde, estetik, ahlak ve metafizik meselelerin belirgin biçimde öne çıktığı ve söylemin daha bütünlüklü bir dünya görüşüne oturmaya başladığı görülür. Bu değişim yalnızca tematik bir farklılık değil, Cansever’in mimarlığı ve sanat anlayışını temellendirme biçiminde de kendisini gösterir. “Mimarlıkta Tezyinilik” başlıklı 1977 tarihli metin, bu dönüşümün görünür hale geldiği ilk örneklerden biri olarak değerlendirilir. Bu metinde, Cansever tezyin kavramını yalnızca estetik bir süsleme biçimi olarak değil, insanın varlıkla ilişkisini düzenleyen ahlaki bir sorumluluk alanı olarak ele alır. Diez, Coellen ve Coomaraswamy gibi isimlerden yaptığı alıntılarla düşünsel yönelimini besleyerek, sanat ve mimarlığın metafizik temellerini yeniden kurmaya girişir. Bu araştırma, Cansever’in söylemindeki bahsi geçen dönüşümün tekil bir kırılma anı değil, zamana yayılan bir yön değiştirme süreci olduğunu savunur. Söylemin giderek daha fazla gelenekselci, metafizik ve İslami referanslarla şekillenmeye başlaması, bu sürecin katmanlı ve çok kaynaklı bir zeminde geliştiğini ortaya koyar. Bu bağlamda, 1977 öncesi ve sonrası ayrımı yalnızca bir eşik olarak değil, dönüşümün ritmini anlamak için bir araç olarak değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Architectural History, Theory and Criticism |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | June 30, 2025 |
Publication Date | June 30, 2025 |
Submission Date | May 8, 2025 |
Acceptance Date | June 28, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 48 |