Değerlerin ilişkili olduğu alanlar, inanç ve düşüncenin sistematik hâle gelmesinden önce belirgin bir şekilde ortaya çıkmamıştı. Çünkü eski medeniyetlerde bütün bu alanlar birlik içindeydiler ve ayrılmaz bir bütün olarak kendilerini açığa vurmaktaydılar. Ancak Rönesans dönemiyle başlayan ayrışmalar modern dönemde meyvelerini vermeye başlamış ve çağdaş felsefede daha belirgin hâle gelmiştir. Kuşkusuz, Descartes ile başlayan modern felsefe dönemi din ile felsefeyi belirgin bir biçimde birbirinden ayırmış, Kant’ın fenomen ve numen arasında yaptığı keskin ayrımla da zirveye ulaşmıştır. Biz bu yazıda Rönesans dönemiyle modern dönemde ortaya çıkan ayrışmaların ilâhiyat, metafizik ve bilim açısından nasıl bir değerler felsefesi yani siyaset, ahlâk ve hukuk normu ortaya koyduğunu göstermeye çalışacağız.
The areas to which values relate have not been evident before the belief and thought have come to be systematic. Because in ancient civilizations, all these fields were in unity and they were hitting themselves as an integral whole. However, the divisions that started with the Renaissance period began to give fruit in the modern era and became more prominent in contemporary philosophy. Undoubtedly, the period of modern philosophy, which started with Descartes, distinguishes religion and philosophy distinctively, and has reached a peak with a sharp distinction between Kant's phenomena and numeration. In this article, we will try to show what kind of a philosophy of values namely politics, morality and legal norms are emerging from the perspective of theology, metaphysics and science in the Renaissance period and the modern era.
Other ID | JA45HC84KY |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 9 |