Bu makale, 2000’li yıllardan itibaren Türkiye demiryolu altyapısının küresel ticaret rotalarıyla entegrasyon sürecini çok yönlü olarak incelemektedir. Çalışmanın amacı, Türkiye’nin demiryolu sektöründe yaşanan dönüşümün temel dinamiklerini ve bu dönüşümün ülkenin lojistik, ekonomik ve jeopolitik rolüne etkilerini ortaya koymaktır. Kapsam olarak, mevzuat değişiklikleri ve serbestleşme politikaları, büyük ölçekli altyapı projeleri (BTK, Marmaray, Halkalı-Kapıkule), Türkiye’nin “Orta Koridor” vizyonu ve küresel programların (Kuşak-Yol, TEN-T, TRACECA) etkileri detaylı şekilde ele alınmıştır. Yöntem olarak, literatür taramasına dayalı nitel bir analiz gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda, Web of Science, Jstor, ScienceDirect ve TRDizin gibi akademik veri tabanlarındaki güncel Türkçe ve İngilizce kaynaklar sistematik biçimde incelenmiş; ayrıca politika belgeleri ve güncel istatistikler kullanılmıştır. Bulgular, Türkiye’de demiryolu sektöründe hukuki ve kurumsal reformların yanında, büyük altyapı yatırımlarının hem ulusal hem de uluslararası entegrasyonu güçlendirdiğini göstermektedir. Ancak, demiryolunun yük taşımacılığındaki payı halen düşük düzeyde olup, özel sektörün sektöre katılımı sınırlı kalmıştır. Sonuç olarak, Türkiye’nin demiryolu altyapısında yaşanan dönüşüm, ülkeyi Avrasya’da stratejik bir lojistik köprü haline getirmiş; sürdürülebilir gelişme için sektörde rekabetçi piyasa yapısının güçlendirilmesi ve entegrasyonun derinleştirilmesi gerekliliği öne çıkmıştır.
Demiryolu Entegrasyonu Küresel Ticaret Rotaları Lojistik Merkezler Ulaştırma Politikası Orta Koridor
This article examines the process of integrating Türkiye’s railway infrastructure with global trade routes since the 2000s from a multifaceted perspective. The aim of the study is to reveal the fundamental dynamics of the transformation in Türkiye’s railway sector and the effects of this transformation on the country’s logistical, economic and geopolitical role. In terms of scope, the study covers legislative changes and liberalization policies, large-scale infrastructure projects (BTK, Marmaray, Halkalı-Kapıkule), Türkiye’s ‘Middle Corridor’ vision, and the impacts of global programmes (Belt and Road Initiative, TEN-T, TRACECA). A qualitative analysis based on a literature review was conducted as the research method. Within this scope, current Turkish and English sources in academic databases such as Web of Science, Jstor, ScienceDirect and TRDizin were systematically reviewed; policy documents and current statistics were also used. The findings show that, in addition to legal and institutional reforms in the railway sector in Türkiye, large infrastructure investments have strengthened both national and international integration. However, the share of railways in freight transport remains low, and private sector participation in the sector remains limited. In conclusion, the transformation in Türkiye’s railway infrastructure has positioned the country as a strategic logistics hub in Eurasia; the need to strengthen a competitive market structure and deepen integration in the sector for sustainable development has emerged as a priority.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Logistics, Economic Integration |
| Journal Section | Articles |
| Authors | |
| Publication Date | November 5, 2025 |
| Submission Date | June 2, 2025 |
| Acceptance Date | September 23, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 26 Issue: Küresel Ticaret ve Türkiye’nin Ulaştırma Diplomasisi Özel Sayısı |