In the 14th year of the Syrian civil war, the rapid fall of the Assad regime following a sudden military offensive by opposition forces led by Hay’at Tahrir al-Sham (HTS) attracted international attention. Contrary to expectations of a prolonged conflict, HTS-led forces captured Damascus in just ten days, forcing Assad to flee the country on 8 December 2024. This study examines how Turkish print media ideologically framed and positioned HTS during this critical turning point. The research is theoretically grounded in framing theory and methodologically combines critical discourse analysis and qualitative content analysis. The headlines, language, terminology, and visual elements of 15 ideologically diverse newspapers were analyzed. The findings reveal that conservative media framed HTS as a “resistance movement,” whereas secular and leftist outlets described it as a “terrorist organization.” Centrist newspapers generally adopted a neutral or cautious tone. These results demonstrate that media discourses not only convey information but also reproduce ideological positions, particularly in the representation of controversial non-state actors in conflict zones.
Suriye iç savaşının 14. yılında, Esad rejiminin hâlen iktidarını sürdürdüğü bir dönemde, muhalif güçlerin beklenmedik bir şekilde Şam’ı ele geçirmesi dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir. 27 Kasım 2024’te başlayan bu ani saldırılar sonucunda Halep ve Hama’nın ardından yalnızca on gün içinde Şam alınmış; Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalefet güçleri Esad rejimini sona erdirmiştir. Bu çalışma, Türk yazılı medyasının HTŞ’yi nasıl tanımladığını ve ideolojik konumlandırmalar üzerinden nasıl çerçevelediğini incelemektedir. Çerçeveleme kuramı temelinde yapılandırılan çalışmada, eleştirel söylem analizi ile nitel içerik analizi birlikte kullanılmıştır. İdeolojik eğilimleri farklılık gösteren 15 gazetenin manşetleri, haber dili, kavram kullanımları ve görselleri analiz edilmiştir. Bulgular, muhafazakâr medyanın HTŞ’yi “direniş hareketi” olarak çerçevelediğini; seküler ve sol yayınların ise “terör örgütü” olarak tanımladığını ortaya koymaktadır. Merkez medya ise daha çok nötr ve temkinli bir söylem üretmektedir. Bu sonuçlar, Türk medyasındaki haber söylemlerinin yalnızca haber aktarma amacı taşımadığını; aynı zamanda ideolojik pozisyonları yeniden üreten yapılar olarak işlev gördüğünü göstermektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | October 13, 2025 |
Publication Date | October 15, 2025 |
Submission Date | June 14, 2025 |
Acceptance Date | July 22, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 40 |