Amaç: Gerçeğe çok yakın ve gerçek zamanlı inceleme imkanı tanıyan üç boyutlu ultrasonografi (3D USG) cihazı ile eksüda ve transüda vasfındaki plevral sıvıların ayrımının yapılması. Gereç ve Yöntem: Prospektif olarak planlanan çalışmamıza Ocak 2012-Aralık 2012 tarihleri arasında plevral sıvısı nedeni ile tetkik edilen 25 olgu dahil edildi. Tüm olgular 3D USG ile incelendi. 3D USG ile parietal plevra kalınlıkları ve plevral yüzeyin görünümü düzenli görünüm/düzensiz görünüm olarak kayıt edildi. Olguların demografik bulguları, semptomları, fizik muayene bulguları, arka-ön akciğer grafi bulguları kayıt edildi. 3D USG incelemleri yapıldıktan sonra olgular Light kriterleri kullanılarak transüdatif ve eksüdatif plevral sıvılar olmak üzere iki gruba ayrıldı. İki grubun 3D USG verileri birbirleri ile karşılaştırıldı. Bulgular: Olguların 17'si (%68) erkek, 8'i(%32) kadındı, 13'ünün (%52) plevral sıvısı transüda vasfında, 12'sinin (%48) eksüda vasfındaydı. Eksüda vasfında plevral sıvısı olan olguların ortalama parietal plevra kalınlığı 4,3±1,6 mm ölçülmüş, 8 olgunun (%66,6) plevrası düzensiz, 4 olgunun (%33,4) plevrası düzenli olarak kayıt edilmiştir. Transüda vasfında plevral sıvısı olan olguların ortalama parietal plevra kalınlığı 1,9±0,7 mm ölçülmüş, 3 olgunun (%23,1) plevrası düzensiz, 10 olgunun (%76,9) plevrası düzenli olarak kayıt edilmiştir. Eksüda vasfında plevra sıvısı olan olguların plevra kalınlıkları istatistiksel olarak anlamlı olarak farklı bulunmuştur (p=0,01). Olguların plevra görünümünün düzenli yada düzensiz görünümde olması açısından iki grup aradaki fark istatistiksel olarak anlamsızdı (p=0,57). Sonuç: Eksüda vasfında plevral sıvısı olan olguların plevra kalınlıklarının transüda vasfında sıvısı olan olgulara göre anlamlı olarak daha artmış olmasından yola çıkılarak üç boyutlu USG kullanılarak yapılan inceleme ile eksüda/transüda ayrımı yapılabileceği düşüncesindeyiz.
Aim: By allowed close reality real time examination using three dimentional ultrasonography(3D USG) distinguishing the transuda or exuda quality of plevral fluid. Methods: İn our prospectivelly planned study 25 cases who are examined between the dates January 2012-December 2012 for plevral fluid added. All patients were exmined with 3D USG. Parietal pleural thickness was measured and pleural surface appearance recorded as regular appearance / irregular appearance with 3D USG. Demographic findings, symptoms, physical examination findings, postero-anterior chest x-ray findings of patients were also recorded. Pleural effusions of patients were also classified as exudative and transudative by using Light's criteria and 3D USG data of two groups were compared with each other. Results: Of the cases 17 (68%) were male, 8 (32%) were female. The pleural effusion of 13(52%) cases was transudate and 12(48%) cases was exudate. The average thickness of the parietal pleura of patients with exudative pleural effusion was measured as 4.3 ± 1.6 mm, pleura of 8 (66.6%) patients was irregular and of 4 (33.4%) patients was regular. The average thickness of the parietal pleura of patients with transudative pleural effusion was measured as 1.9 ± 0.7 mm, pleura of 3 (23.1%) patients wasl irregular, of 10 (76.9%) patients was regular. The thickness of the pleura in patients with exudative pleural effusion was found to be statistically different (p=0.01).The appearance of pleura in terms of being regular or irregular was not statistically significant between two groups (p = 0.57). Conclusion: Using three dimentional USG we consider that based on the increasing plevral thicness significantly inceases in the cases who have exudative quality of plevral fluid than transuda qualty of plevral fluid, transuda/exuda differantiation can be performed.
Other ID | JA38SA32ZZ |
---|---|
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 30 Issue: 1 |