Amaç: Depremler, salgın hastalıklar gibi doğa olaylarına, savaş ve terör saldırıları gibi sosyal faktörlere dayalı afetler, yaşamın olağan akışını bozarak çok sayıda insanı etkilemektedir. Türkiye’de de son dönemlerde yaşanan afetlerdeki artış, afetlerin gündelik ve toplumsal yaşamda yarattığı değişimlerin analiz edilebilmesi, fiziksel ve ekonomik kayıplarla birlikte toplumda yarattığı korku, kaygı, endişeyle başa çıkma becerileri ve ihtiyaçlarının anlaşılmasını gerekli kılmaktadır. Bu çalışma, 6 Şubat depremleri sonrasında bireylerin korku ve kaygı düzeylerini, gündelik yaşam pratiklerine etkilerini ve düşüncelerini suç korkusu teorileri ışığında sosyal güven çerçevesinde anlamayı ve 2020 yılında COVID-19 pandemisi sonrasında yapılan 'COVID-19 Özelinde Korku-Kaygı Düzeyleri' başlıklı çalışmanın verileri ile karşılaştırmalı olarak açıklamayı amaçlamaktadır.
Yöntem: Nicel araştırma yönteminin benimsendiği çalışmanın verileri, 6 Şubat depremleri sonrasında 7 bölgede 18 yaş üstü 694 kişiden online olarak toplanmış ve analiz edilmiştir.
Bulgular: Çalışmanın bulguları çerçevesinde, 6 Şubat depreminin toplumsal korku ve kaygıyı yoğunlaştırdığı; COVID-19 kaynaklı korku ve kaygının bireysel ve kurumsal önlemlerle yönetilebilirken, depreme bağlı korku ve kaygının toplumsal bir soruna dönüştüğü söylenebilir.
Sonuç: 6 Şubat depremi, bireysel önlemlerle yönetilemeyen toplumsal korku ve kaygıyı artırmış; güvenli barınma hakkının sosyal adalet kapsamında sağlanmasının önemini ortaya koymuştur. Demografik değişkenler ve medya tüketimi korku-kaygı düzeylerini etkilerken, afet yönetimi kurumlarına duyulan güvenin ciddi biçimde sarsıldığı görülmüştür.
Aim: The recent upsurge in the occurrence of disasters in Turkey makes it necessary to analyse how disasters change daily and social life and to understand the skills and needs of coping with fear, anxiety, and worry that they bring about in society, along with their physical and economic losses. This study aims to understand the fear and anxiety levels of individuals after the earthquakes which occurred in Kahramanmaraş on February 6 and affected eleven provinces, their impacts on daily life practices, and their ideas within the Anxiety Levels Specific to COVID-19” conducted in 2020 after the COVID-19 pandemic.
Method: This study's data, collected online from 694 individuals over 18 across 7 regions, aims to explain the fear, anxiety levels, changes in daily practices, and perceptions of institutions among those indirectly exposed after the February 6 earthquakes, within the framework of crime fear theories.
Results: The findings are compared with data from a post-Covid-19 study for analysis. The findings suggest that the February 6 earthquake intensified societal fear and anxiety; while COVID-19 related fear and anxiety can be managed with individual and institutional measures, fear and anxiety related to earthquakes have become a societal issue that cannot be addressed individually.
Conclusion: The February 6 earthquake heightened societal anxiety, underscoring the need for safe housing as a social justice issue. Demographic factors and media use shaped anxiety levels, while trust in disaster management significantly declined.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Sociology of Inequalities, Sociology (Other) |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Submission Date | September 18, 2024 |
| Acceptance Date | June 13, 2025 |
| Early Pub Date | September 22, 2025 |
| Publication Date | October 21, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 12 Issue: 2 |
Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International (CC BY-NC-ND 4.0)