İslam hukuk tarihinin erken dönemlerinde ekolleşmeye başlayan iki grup vardır. Bunlardan birisi Hicaz merkezli ehl-i hadis, ikincisi Irak merkezli ehl-i reydir. Ehl-i hadis genellikle nassların zâhirine, lafzına ve bilinen anlamlarına önem vererek hadis merkezli fıkhî faaliyette bulunmuşlardır. Ehl-i rey ise nasslara, bilinen anlamlarının yanı sıra başka anlamlar da yükleyerek aklı ön planda tutmuşlardır. Söz konusu iki ekol tarih boyunca fıkhın şekillenmesinde önemli rol oynamıştır. Hicri ikinci yüz yılında başlayıp dördüncü yüz yılın sonuna kadar devam eden ve Horasan’ın önemli kültür merkezlerinden biri olan Belh bölgesindeki fakihler ise, ehl-i hadis ve ehl-i rey çizgisinden farklı bir yol takip ederek mezkûr ekollerin dengelenmesine ve telif edilmesine katkıda bulunmuşlardır. Belh fakihleri Hanefi mezhebinin ilk iki mesaisi olan İmam Ebu Hanife ve öğrencilerinin fıkhî görüşlerinden bazısını nasslara muhalif olduğu gerekçesiyle terk etmişlerdir. Hanefi mezhebinin ilk iki mesaisinin yaptığı birçok nass üzerindeki yorumları kabul etmeyerek lafza bağlı nass yorumunu getirmişlerdir. Böylece bir taraftan seleflerinin çizgisinden uzaklaşırken diğer taraftan da ehl-i hadis çizgisine yaklaşmışlardır. Buna karşılık reyci bir üslup ile fıkıh yapmaktan da vazgeçmemişlerdir.
There are two groups that started to become a school in the early periods of Islamic law history. The first of them is the Hejaz centered Ahl al-Hadith, the second is Iraq centered Ahl al-Ra’y. Ahl al-Hadith generally carried out hadith centered juristic (fiqhi) activities by attaching importance to the apparent, wording and known meanings of the holy texts (nasses). As for that the Ahl al-Ra’y prioritize the mind by attributing other meanings to the holy texts (nasses) besides their known meanings. These two schools have played an important role in shaping fiqh throughout history. On the other hand, the jurists in the Balkh region, one of the important cultural centers of Khorasan, which started in the second century of the Hijri and continued until the end of the fourth century, followed a different path from the Ahl al-Hadith and Ahl al-Ra’y line and contributed to the balancing and authoring of the aforementioned schools. The Balkh jurists (faqihs) abandoned some of the fiqh aspects of Imam Abu Hanifa and his students who were the first two generations of the Hanafi school, on the grounds that they were opposed to the holy texts (nasses). Conversely, they did not give up making fiqh with a Ahl al-Ra’y genre.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 30, 2021 |
Submission Date | May 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 38 |