Bu çalışmada, erken dönemden bugüne tartışılmakta olan Müslüman bir kadının, yanında mahrem bir erkek olmaksızın, yolculuğa çıkmasının hükmü konu edinilmiştir. Çalışmada ilk olarak “kadının yolculuk hakkı” ele alınmış, ardından kadının mahremsiz seyahatine dair oluşmuş görüşler ve delilleri aktarılmış; sonuç bölümünde ise “çoklu yöntem” ile bu görüşlerin değerlendirmesi yapılmıştır. Kadının tek başına veya başka Müslüman erkekler topluluğu ile seyahati konusunda iki ana yaklaşım vardır. Kadının kendisine farz bir ibadet olan hac için dahi mahremi olmaksızın yolculuk yapamayacağına kani olanlar aralarında yasak sınırını belirleme konusunda yakın mesafeden başlayıp üç günlük yolculuk mesafesine kadar farklı kriterler ileri sürmüşlerdir. Kadının yalnız yolculuğu konusunda “güvenlik” kriterini esas alanlar ise yol emniyetinin sağlandığı durumlarda hac yolculuğu başta olmak üzere, her durumda kadının mahremsiz seyahatinin mümkün olduğunu düşünmüşlerdir. Görüşlerin değerlendirildiği çoklu yöntem, bu çalışmada vahiy dönemi ve sonrasındaki güvenlik düzeyinin karşılaştırılması, Hz. Peygamber’in gelecekle ilgili haberlerindeki üslubunun tespiti, ilgili nasslarda yer alan “Allah’a ve ahirete iman edenler”, “helal olmaz” gibi ifadelerin yer aldığı diğer nasslarla karşılaştırılması, sahabenin vahiy dönemi sonrasında bu konudaki tavır ve uygulamaları, fukahanın kadının seyahatinde merkeze aldığı “güvenlik” illetinin irdelenmesi şeklinde uygulanmıştır.
In this study, the issue, which is being discussed in the early period, of whether a Muslim woman can go on a journey without a mahram man was investigated. Firstly, “woman’s right to travel” was dealt with, then and the current opinions and evidences on her travel without any mahram man are indicated. In the conclusion section, these opinions are evaluated in “multiple method”. There are two main approaches to a woman’s travel, whether alone or with a community of Muslim men. The first one is that a woman cannot travel without a mahram man, even for the pilgrimage. Those who adopt this approach, within themselves, set different criteria for determining the forbidden border, starting from close range to a three-day journey distance. The second is based on the safety criteria of the woman’s journey alone. Those who adopt this approach think that if road safety is ensured a woman’s journey alone will be possible in any case especially for pilgrimage trip. The following criteria were taken into consideration as multiple method when evaluating the relevant opinions: The comparison of the revelation period and the later times in terms of security level. Determining the style of the prophet in his remarks about the future situations. The comparison of the related nasses (nusoos) in which the statements of “those who believe in Allah and the hereafter” and “not halāl” take place and the other nasses. After the period of revelation, the Companions’ attitude and practices on this subject. The examination of ‘illah of security which Fuqaha centered in woman’s travel.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 30, 2019 |
Submission Date | May 1, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 34 |