Batı hukuk literatüründe, toplumsal hayatı düzenleyen kurallar genel olarak din, hukuk, ahlak, örf-adet ve görgü kuralları olarak belirlenmiştir. Hukuk kuralları, toplumsal hayatın ve insani ilişkilerin yegâne belirleyicisi ve düzenleyicisi değildir. Toplumsal yaşamda düzeni sağlamak, çıkar çatışmalarını engellemek üzere çok sayıda kural türü ortaya çıkmıştır. Bunlardan hukuk kuralları, toplumsal ilişkilerin ancak bir kısmını düzenleyen bir mahiyete sahiptir. Bir toplumun düzen ve intizam içinde hareket edebilmesinin yolu, bütün toplumsal normların birbirleriyle uyum içinde işlemesinden geçer. Yalnızca hukuk kurallarına bel bağlayan, diğer kuralların etkinliğini kaybettiği bir toplumda ilişkilerin sağlıklı sürdürülmesi mümkün değildir. Bu makalede, fıkıh ilmi ile toplumsal hayatı düzenleyen kurallar arasındaki ilişki ele alınacaktır. Öncelikle bu kurallar tanıtılacak, ardından fıkıh ilmiyle bu kuralların irtibatı ortaya konulacaktır. Böylece fıkhın, din, hukuk ve ahlak kurallarının hepsini kapsayan oldukça geniş bir ilgi ve faaliyet alanının olduğu görülecektir. Makalede ayrıca günümüzde bu bütünlüğün göz ardı edilip fıkhı sadece hukuk kuralına indirgemenin sakıncalarına dikkat çekilecektir. Fıkhın toplumsal hayatı düzenleyen kuralların birçoğunu bünyesinde barındıran bütüncül bir bakış ve uygulama sahasına sahip olduğunun ortaya konulması, günümüzde ‘İslam hukuku’ olarak da ifade edilen fıkıh ilminin asıl mahiyetinin daha iyi anlaşılmasına da katkıda bulunacaktır.
In the Western legal literature, the rules governing social life (social norms) are generally categorized as the rules set up by religion, law, ethics, customs and manners. Rules laid down by law are not the sole determinant and organizer of social life and human relations. In order to ensure order in social life and to prevent conflicts of interest, many types of rules have emerged. Norms of law have a nature that regulates only a part of social relations. The way in which a society can act in order is through the harmonious functioning of all social norms. It is not possible for a society to rely only on law and go without other types of norms. In this article, the relationship between Fiqh (Islamic jurisprudence) and social norms will be discussed. First, these rules will be introduced, and then the connection of these rules with Fiqh will be presented. In result, it will be seen that Fiqh has a wide range of interest and activity area covering many types of norms put by either law, religion or ethics. The article also draws attention to the drawbacks of breaking the integrity between social norms and reducing Fiqh to norms of law only. The fact that Fiqh has a holistic approach and practice that includes many of the rules governing social life will contribute to a better understanding of the actual nature of Fiqh which is also called ‘Islamic law’.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religion, Society and Culture Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2019 |
Submission Date | October 1, 2018 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 33 |