Bu çalışmada ceza muhakemesinde fonksiyonel olarak yargılama yapma yetkisine sahip mahkemeler tarafından tesis edilen hükmün hukuken yokluğunun kabul edilebilmesinin mümkün olup olmadığı tartışma konusu yapılmaktadır. Ceza muhakemesinde yargılama makamı tarafından gerçekleştirilen bir ceza muhakemesi işlemi olarak hüküm; maddi, iradi ve şekli unsurların oluşmasıyla hukuk dünyasında tezahür eder. Ceza mahkemesinin tesis ettiği ve bünyesinde bu unsurları barındıran hükmün, taşıdığı hukuka aykırılığın niteliği dolayısıyla yok şeklinde nitelendirilmesinin ve hukuken hiçbir sonuç doğurma yeteneğinin bulunmadığının kabul edilebilir olup olmadığı ise muhakeme işlemleri teorisi açısından açıklanması önem arz eden bir konudur. Mahkemenin tesis ettiği hükmün bünyesinde barındırdığı hukuka aykırılığa dair bir vasıflandırma yapmak suretiyle, salt hukuka aykırı olmasının dışında ayrıca yokluğunun da kabul edilebilir olup olmadığı; yokluktan bahsedilebilmesinin mümkün olduğunun kabulü durumunda ise bu nitelendirmenin hangi kriterlere göre yapılacağı ve bu belirlemeyi yapmaya yetkili kişi veya mercilerin kimler olduğu sorularının kanun yolu denetiminin benimsendiği ceza muhakemesi sistemine uygun bir biçimde cevaplandırılması gerekir. Bu çalışmada, ceza muhakemesi hukuku esasları çerçevesinde hükmün hukuken yokluğu müessesesine dair ileri sürülen lehe ve aleyhe görüşler, konunun taşıdığı pratik önem vurgulanarak ortaya koyulacak ve bu konu ceza muhakemesi hukukuna hakim olan muhakeme işlemleri teorisi çerçevesinde ele alınacaktır. Bu kapsamda çalışmada, Alman Federal Mahkemesi’nin ve eyalet mahkemelerinin hükmün yokluğuna dair verdikleri kararlar ekseninde geliştirdikleri uygulama hakkında açıklamalarda bulunulacaktır. Nihayet çalışmada, Türk ceza muhakemesi hukukunda hükmün hukuken yokluğu tespitinde bulunulan yargı kararlarına dair değerlendirmeler yapılacak, söz konusu uyuşmazlıklar bağlamında tesis edilen hükümlerin Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen kanun yolu sistemi işletilmeksizin yokluk müeyyidesine tabi tutulmasına yönelik olarak benimsenen uygulamanın isabetli olup olmadığı tartışılacaktır.
This study examines whether a judgment given by courts functionally empowered to conduct criminal proceedings can be legally nullified. As a judicial proceeding, judgment appears in legal world through occurrence of material, voluntary and formal conditions. Whether a judgment given by criminal court may be acceptably deemed null due to the nature of defect it contains and therefore be incapable of having any legal consequences is an important issue to explain in terms of judicial proceedings theory. In case of nullification of a judgment given by an empowered court, apart from that judgment’s unlawfulness by qualification of illegality, other questions are also to be answered, such as the criteria by which this qualification is made and which persons or authorities are authorized to make this classification by criminal procedural system adopting the audit of legal remedy. This study will exhibit opinions for and against the nullification of a judgment by emphasizing practical importance of the subject and identify whether the nullification of a criminal court judgment is acceptable within the framework theory of judicial proceedings prevalent in criminal procedural law.In this context, this study will provide explanations about practices developed by German Federal and State Courts based on their decisions about nullifying a judgment. Lastly, study will examine judgments indicative of a nullification in Turkish criminal procedural law and discuss whether the practice of distinctly subjecting a judgment to nullification is accurate or not without regard to the general legal remedial system ensured in Turkish Criminal Procedural Code.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Environmental and Resources Law (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | February 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 81 Issue: 4 |