Hijry II. while before the century, qirāʼāt’s were not subject to any restrictions, after this period, some scholars for qirāʼāt; limitations such as five, seven, eight, ten and fourteen were made. Among these, Ibn Mujāhid’s the seven and later Ibn al-Jazarī’s decimal limitation systems were accepted. However, it has been observed that especially with Ibn Mujāhid’s “shuhrah”-centered limitation, the qirāʼāt’s that were excluded from the scope began to be described as shādh and remained ambiguous in terms of content. This has led to the formation of a negative perception that the aforementioned qirāʼāt’s should be included in the category of mardūd. The ignoring of the three criteria determined for authentic qirāʼāt’s for shādh qirāʼāt’s, and as a result, the acceptance of only those included in the specified number in the determination of accuracy has been a triggering factor in the formation of the aforementioned perception. From this point of view, in this study, it is aimed to deal with some problematics such as whether the restriction of the qirāʼāt’s causes the shādh qirāʼāt’s to remain closed in terms of content and to experience definition confusion. In this context, certain numbers that have become especially famous in limiting the qirāʼāt’s are included and the analyzes and evaluations made are handled within this framework. In the final analysis, the qirāʼāt’s that are excluded, together with the limitations mentioned, should not be rejected under the name of shādh without thoroughly questioning their compliance with the accuracy criteria, and the readings that meet the said criteria should be analyzed meticulously considering their potential to be acceptable.
Hicrî II. asırdan önce kıraatler herhangi bir sınırlandırmaya tabi tutulmazken bu dönemden sonra bazı âlimler tarafından kıraatler için; beş, yedi, sekiz, on ve on dört gibi sınırlandırma işlemleri yapılmıştır. Bunlardan İbn Mücâhid’in yedili ve daha sonra İbnü’l-Cezerî’nin onlu sistemleri kabul görmüştür. Fakat özellikle İbn Mücâhid’in “şöhret” merkezli söz konusu kısıtlamasıyla birlikte kapsam dışı bırakılan kıraatlerin şâz diye tesmiye edilmeye başlandığı ve içerik açısından muğlak kaldığı görülmüştür. Bu durum, söz konusu kıraatlerin merdûd kategorisinde yer almaları gerektiği şeklinde menfi bir algının oluşmasına yol açmıştır. Sahih kıraatler için belirlenen üç kriterin şâz kıraatler hakkında göz ardı edilmesi ve bunun sonucunda sıhhat tespitinde sadece belirlenen sayıya dâhil edilenlerin makbul görülmesi mezkûr algının oluşumunda tetikleyici unsur olmuştur. Buradan hareketle çalışmada, kıraatlerin kısıtlanmasının şâz kıraatlerin içerik açısından kapalı kalmasına ve tanım karmaşası yaşamasına sebebiyet verip vermediği gibi birtakım sorunsalların ele alınması amaçlanmıştır. Bu bağlamda kıraatlerden özellikle sınırlandırılması konusunda şöhret bulmuş (yedi, on gibi) rakamlara yer verilmiş, yapılan analiz ve değerlendirmeler bu çerçevede ele alınmıştır. Bu meyanda söz konusu sınırlamalarla birlikte kapsam dışı bırakılan şâz kıraatlerin sıhhat kriterlerine uygunlukları iyice sorgulanmadan şâz adı altında reddedilmemeleri, söz konusu ölçütlere uygun kıraatlerin ise makbul olma potansiyeli dikkate alınarak titiz bir şekilde analiz edilmeleri gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 10, 2023 |
Publication Date | January 10, 2023 |
Submission Date | October 25, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 9 Issue: 1 |
A Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi, 2017'den bu yana TR DİZİN ULAKBİM tarafından taranmaya başlamıştır. Ayrıca, Citefactor, Rootindex, DRJI index, ResearchBib, Sobiad İndex, Scientific Indexing Services, İdealonline ve Eurasian Scientific Journal Index gibi ulusal ve uluslararası indexler tarafından da taranmaktadır. İsam ve Base Bielefeld Academic Search tarafından taranmaktadır.