Mitoloji, tarihin kültür bütünlüğünü, yaşanılan geçmişin ritüellerini tasvirler ve sembolleşmiş hikâyeler aracılığıyla günümüze aktarmaktadır. Medeniyetlerin kültürel uzantısı olan mitolojiye ulaşılmada sanat yapıtlarında görülen figüratif dekorlar, geçmişimizi yansıtan tarihi bir belge niteliğini taşımaktadır. Bu yapıtlarda uygulanan figürler; geleneklerin tanınması ve uygarlıkların inançları hakkında bizlere yol gösterici olmaktadır. Bu figürler arasında yer alan efsanevi ejderha figürleri Anadolu seramik sanatında önemli yer teşkil etmektedir. Uzak doğu kökenli, insanları ve yapıları kötülüklerden koruduğuna inanılan güç ve kudrete sahip, ejderha motifinin var olmaya başladığı dönem itibariyle, seramik dekor unsuru olarak örnekleri, Anadolu Selçuklu seramik yüzeyler üzerinde görülmüştür. Bu yüzeylerde görülen ejderha figürünün tipik özelliği ; düğümlü, düğümsüz, ağzı açık, sivri dişli, kulakları dik, gözleri badem biçiminde olmasıdır. Eski inançlara göre bereket, kuvvet, gibi unsurlar ile özdeşleştirilen ejderha figürlerine yer, su, gök öğeleriyle birlikte farklı anlamlar yüklenmiştir. Geleneksel Türk seramik sanatında yer alan ejderha figürleri, farklılık getiren dekor, teknik anlayışı ile günümüz çağdaş seramik sanatında ulusal ve uluslararası seramik sanatçılarının eserlerine ilham kaynağı olmuştur. Bu makalede; mitolojik kaynaklı ejderha figürünü gelenekselleşmiş sembollerden farklı bir biçimde ele alan ve yorumlayan seramik sanatçılarının çalışmaları incelenmiştir. Türk kültüründe önemli bir belge niteliği taşıyan ve çoğu öyküye konu olmuş bu figürlerin çağdaş bir anlayış ile nasıl ele alındıkları irdelenmiştir.
Mythology conveys the cultural integrity of history, the rituals of the past, through depictions and symbolic stories. Figurative decorations seen in works of art in reaching mythology, which is the cultural extension of civilizations, are a historical document reflecting our past. The figures applied in these works; It guides us about the recognition of traditions and the beliefs of civilizations. Legendary dragon figures among these figures have an important place in Anatolian ceramic art. As a ceramic decoration element, examples of the dragon motif, which originated in the Far East, had the power and power believed to protect people and structures from evil, were seen on Anatolian Seljuk ceramic surfaces. The typical feature of the dragon figure seen on these surfaces is; knotted, knotless, mouth open, pointed teeth, erect ears, almond-shaped eyes. According to ancient beliefs, dragon figures, which were identified with elements such as fertility, strength, were attributed different meanings together with the elements of earth, water and sky. Dragon figures in traditional Turkish ceramic art, with its distinctive decor and technical understanding, have inspired the works of national and international ceramic artists in today's contemporary ceramic art. In this article; The works of ceramic artists, who handle and interpret the mythological dragon figure in a different way from the traditional symbols, were examined. It has been examined how these figures, which are an important document in Turkish culture and have been the subject of many stories, are handled with a contemporary understanding.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
https://dergipark.org.tr/tr/pub/ijca