Modern dünyada, her ortamda reklamları görmek oldukça yaygındır. İnsanlar sosyal medya aracılığıyla herhangi bir zamanda bilgi ve reklamlara ulaşabilir ve kolayca fikirlerini paylaşabilirler. Benzer şekilde, reklamlara yönelik tutumlar da kişiliklerimizin, sosyal normlarımızın veya ideolojilerimizin göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu nedenle, medya söylemini eleştirel olarak anlamak veya araştırmak gereklidir. Bu amaç göz önüne alındığında, bu çalışma, Türk sosyo-kültürel bağlamındaki özel bir banka reklamını eleştirel söylem analizinde Fairclough (1992) çerçevesini benimseyerek analiz etmektedir. Bu çerçeve, söylem analizinin üç yönünden oluşur: (a) metinsel analizin tanımı; (b) yorumlama; ve (c) üretimi ve algıyı etkileyen sosyal koşulların açıklanması. Bu reklam filmi, dezavantajlı koşullarda yaşayan çocukların, özellikle de evlenmeye zorlanan kızların eğitimine değer veren bir sosyal sorumluluk projesi için üretilmiş çalışmanın bulgularını ortaya koymaktadır. Ayrıca, eleştirel söylem analizinin de, toplumların kültürel, sosyal ve ideolojik değerlerini kaynaştıran reklamların etkili dilini kullanmak için uygun bir yöntem olabileceğini açıklamıştır.
In the contemporary world, it is very common to see advertisements in every single context. People can reach any information and advertisement through social media at any time and share their ideas easily. Similarly, attitudes to advertisements can be accepted as indicators of our personalities, social norms or ideologies. For this reason, it is essential to understand or investigate media discourse critically. Considering this aim, the present study analyzes a private bank advertisement in Turkish socio-cultural context by adopting a framework of Fairclough (1992) in critical discourse analysis. This framework consists of three aspects of discourse suggesting 1) description of textual analysis 2) interpretation and 3) explanation of social conditions which affect production and perception. The findings of the study reveals that this advertisement film has been produced for a social responsibility project that values the education of children living under disadvantageous conditions, more specifically girls who are forced to be married. Besides, it was clarified that critical discourse analysis (CDA) can be an appropriate method to utilize the effective language of advertisements which integrates cultural, social and ideological values of societies.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | August 7, 2019 |
Submission Date | January 30, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 1 Issue: 2 |
.