This study have been conducted to investigate the relationship of saboteur, dysfunctional thoughts and attitudes with succesfull weight loss in people with obesity. Dysfunctional Attitudes Scale (DAS), Dysfunctional Diet Related Attitudes Scale for People with Obesity (DASOB), Automatic Thoughts Questionaire (ATQ) and Automatic Diet Related Thoughts Scale for People with Obesity (ATSOB) were used. Four groups with equal number of participants completed mentioned scales (three groups with obesity and “controls” with normal Body Mass Index (BMI) (N=100, Mage=33,28, 76% female). As can be seen in results “Succesful” diet group with obesity differed significantly with lower scores than “unsuccesful” diet group and the group “who are not taking professional diet help” for dysfunctional attitudes related with weight control, and ATQ total scores. “Succesful” diet group with obesity also differed significantly with lower scores than “unsuccesful” diet group and the group “who are not taking professional diet help” in terms of negative self concept, confusion and escape fantasies, loneliness isolation, and giving up helplessness related items. As a conclusion the relationship between having less saboteur, depressif, and dysfunctional cognitions and succesful weight management seems notable. Findings point out the potential importance of mentioned cognitive factors in the maintenance of obesity might have high clinical relevance. More research is needed to conclude whether these cognitive differences that determined posttreatment are a result of the differences in weight loss or a factor contributing to these differences.
Bu çalışma, baltalayıcı, fonksiyonel olmayan tutum ve düşüncelerin obeziteli bireylerde başarılı kilo kaybı ile ilişkisinin araştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği (FOTÖ), Obeziteli Bireylerde Diyete İlişkin Fonksiyonel Olmayan Tutumlar Ölçeği (OBFOTÖ), Otomatik Düşünceler Ölçeği (ODÖ) ve Obeziteli Bireylerde Diyete İlişkin Otomatik Düşünceler Ölçeği (OBODÖ) kullanılmıştır. Eşit katılımcı sayısına sahip dört grup sözü edilen ölçekleri tamamlamıştır (obeziteli üç grup ve normal vücut kitle indeksine sahip „kontroller‟) (N=100, Yaş Ort.=33,28, 76% Kadın). Sonuçlardan görülebileceği gibi “başarılı” diyet grubu “başarısız” diyet grubundan ve “yardım almayan” gruptan kilo kontrolüne ilişkin fonksiyonel olmayan tutumlar açısından ve otomatik düşünceler toplam puanları açısından anlamlı biçimde düşük ortalamalarla farklılaşmıştır. “Başarılı” diyet grubu “başarısız” diyet grubundan ve “yardım almayan” gruptan olumsuz benlik algısı, karmaşa kaçış fikirleri, yalnızlık izolasyon, vazgeçme çaresizlikle ilgili madde grupları açısından da düşük ortalamalarla farklılaşmıştır. Sonuç olarak daha az baltalayıcı, depresif ve fonkiyonel olmayan düşüncelere sahip olmakla başarılı kilo kaybının ilişkisi dikkate değer görünmektedir. Bulguların sözü edilen bilişsel faktörlerin obezitenin sürdürülmesindeki potansiyel önemine dikkat çekmesinin, klinik anlamda büyük önem taşıdığı söylenebilir. Diyet tedavisi sonrasında belirlenmiş bu bilişsel farklılıkların kilo verme başarısına katkıda bulunan faktörler mi olduğu yoksa gerçekleşen kilo kaybının sonuçları mı olduğu konusunun açıklığa kavuşturulabilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Other ID | JA55YM45CB |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2017 |
Submission Date | April 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 3 Issue: 1 |
International Journal of Humanities and Education (IJHE)
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivatives 4.0 (CC BY-NC-ND 4.0) International License.