Tanzimat’la başlayan yenileşme
hareketleri, Osmanlı’da pek çok toplumsal değerin dönüşümünü beraberinde
getirir. Bu dönüşümün etkilediği unsurların başında geleneğin taşıyıcısı olan
‘aile’ gelir. Osmanlı modernleşmesinin kadın üzerinden okunması, kadının aile
içindeki rolleriyle öne çıkarılması bağlamında 19. yüzyıl Türk romanında aileyi
başat konulardan biri yaparken, anneliğin özellikle ‘eğitim’ meselesi üzerinden
baskılanması sonucunu yaratır.
Kadına yüklenen en önemli sorumluluk,
annelik ve çocuk yetiştirmektir. Kadının bu kutsal sorumlulukları lâyıkıyla
yerine getirip getiremediği dönemin üzerinde en çok tartışılan
meselelerindendir. Otoriter ‘baba’ figürü dolayısıyla geri planda bırakılan
anne, diğer yandan gelenekselin kıskacında dadıların, çocuğun eğitiminde
yetersiz görülmesi dolayısıyla ise modernin kıskacında yabancı hocaların baskın
rolüyle karşı karşıya kalır. Bu
çerçevede ilk Türk romanı olarak kabul ettiğimiz Taaşşuk-ı Tal’at ve Fitnat
(1872) babanın yokluğunda onun otoriter rolünü üstlenemeyen anne
modelinin bu gücü dadıya bırakışını örnekler. Araba Sevdası (1876) ve Bahtiyarlık
(1885) romanlarında ise modernleşme kaygısının bir sonucu olan yabancı
hocaların anne-çocuk ilişkisinde annelerin çok daha önüne geçtiği görülür. Üstelik
Recaizâde Mahmut Ekrem’in romanında anne, pek çok sorumluluğu yardımcılarla
bilhassa da dadıyla paylaşması dolayısıyla oğluyla oldukça mesafeli bir ilişkiye
sahiptir. Sonuç olarak annelik, hem geleneksel hem de modernin kıskacında
baskılanmaktadır. Her hâlükârda anneliğin geri plana sevk edildiği, annenin
yerini dolduran birilerinin olduğu görülür. Söz konusu romanlardaki anne
motiflerinin edilgenliği, otoritesizliği dikkat çeker. Neticede anne olmanın
ötesinde kadın, roman kurgusu içinde önemli öteki olarak resmedilmeye devam
eder.
Osmanlı toplumunda annelik,
bireysel olanla toplumsal olanın iç içe geçtiği önemli sosyolojik yansımalar
taşıyan bir olgudur. Bu çalışmada sözü edilen romanlardaki anne-çocuk-dadı-yabancı
hoca karakterleri üzerinden Tanzimat’la başlayan yenileşme hareketlerinin somut
edebî ürünleri olan 19. yüzyıl Türk romanında annenin konumunu sosyolojik
çıkarımlarla sorgulamak hedeflenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 31, 2018 |
Submission Date | June 29, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 4 Issue: 8 |
International Journal of Humanities and Education (IJHE)
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-No Derivatives 4.0 (CC BY-NC-ND 4.0) International License.