Bu çalışmada, göç literatüründe toplumsal hareketlilikler ve etkileşimlerin bir sonucu olarak, Türkiyeli Suriyeliler
olarak adlandırılabilecek yeni bir kavrama doğru yol alındığı ileri sürülmektedir. Suriyelilerin uzun yıllardır
Türkiye’de yaşaması, ev sahibi toplumla etkileşim kurması ve kültürel bağlarının yeniden şekillenmesi, yeni bir
melez kimlik oluşumunu beraberinde getirmiştir. Bu araştırmada, özellikle Türkiye’de doğan ya da çok küçük
yaşta Türkiye’ye gelen ve Suriye ile kişisel bağları sınırlı olan bir kuşağın genel profilleri, Göç İdaresi Başkanlığı ve
UNHCR verileri, önceki araştırmaların bulguları ve basına yansıyan bazı haber ve yazılar üzerinden incelenmiştir.
Araştırmanın bulguları, Suriyelilerin Türkiye’nin tüm illerine yayılmakla birlikte, belirli bölgelerde yoğunlaştığını
göstermektedir. Bu dağılım, kültürel yapı ve etkileşim düzeyine bağlı olarak melez kimlik oluşumunun
farklılaştığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, Suriyeliler ile Türkiyeliler arasındaki evlilikler ve bu evliliklerden doğan
çocuklar, melez kimliklerin şekillenmesine önemli katkı sunmasının yanında, özünde söz konusu kimlik bu grubu
referans almaktadır. Yeni nesil Suriyelilerde, Suriye’ye dair değer atfedilen bir “memleket” geçmişinin olmaması,
Türkiye’ye duyulan aidiyet hissinin artması, dil ve kültürel uyum, bu kimliği güçlendiren etmenlerden olmuştur.
Ortaya çıkan sonuçlar, yeni bir melez kimliğin inşa edildiğini göstermektedir. Bu araştırmada, bu yeni kimlik,
Türkiyeli Suriyeliler olarak kavramlaştırılmıştır. Almanyalı Türkiyeliler kavramı gibi, bu kavram da göç literatürünü
yeniden şekillendirecek kritik bir olguyu ifade etmektedir. Bu çalışmada, ileri sürülen Türkiyeli Suriyeliler kavramı,
göç literatürüne iki ana yenilik sunmaktadır. Birincisi, geçici koruma statüsünden ziyade, yerleşikliğe işaret
eden bir kimlik tanımlamasıdır. Bu, göç literatüründeki göçmen-sığınmacı-mülteci kategorilerinin dışında, yerel
bağları ve aidiyet hislerini de kapsayan yeni bir anlayış ortaya koymaktadır. İkincisi, Türkiyeli Suriyeliler kavramı,
klasik göç tartışmalarının ötesine geçerek, kimlik inşasında, aidiyet, sosyokültürel etkileşim, dilsel ve mekânsal
faktörlerin önemini vurgulamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Migration Sociology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 24, 2025 |
Submission Date | February 1, 2025 |
Acceptance Date | March 26, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 5 Issue: 1 |