Oyun metni dramatik tiyatronun temel öğesidir. 20. Yüzyılın başına kadar bir yandan felsefi, edebi hatta tarihsel değer taşıyan oyun metinleri 20. Yüzyılın ikinci yarısından sonra sahnedeki performans bağlamında ele alınmıştır. Özellikle 1960lı yıllar metnin kutsallığının, dokunulmazlığının kırıldığı yıllardır. Oyun metinlerinin sahnelenme sırasında bambaşka bir yaklaşım ve estetik aracılığıyla dönüştürülerek yeniden yazılmasıyla ilham verici yapımlar üretilmiştir. Tüm bunlardan yola çıkarak şu sorular ortaya atılabilir: oyun metninin tiyatronun uygulama alanı içindeki yeri nedir? Metin nasıl ve ne nerece dönüşüme uğrayabilir? Ve sahne sanatları öğrencilerinin bu konudaki görüşleri nelerdir? Bu araştırmanın amacı, bu tartışmalara katkıda bulunmak ve sahne sanatları eğitimi alan öğrencilerin tiyatronun uygulama alanı içinde oyun metninin yeri, değişebilirliği hakkındaki görüş ve düşüncelerini öğrenmek ve irdelemektir. Bu çalışmanın yöntemi nitel veri araştırma yöntemidir ve bu yöntemin veri toplama araçlarından birisi olan odak grup görüşmesi kullanılmıştır. Dramatik Yazarlık, Oyunculuk ve Sahne Tasarımı eğitimi alan katılımcılarla iki odak grup görüşmesi gerçekleştirilmiş, görüşmeler betimleyici analiz ve içerik analizi ile iki araştırmacı tarafından ayrı ayrı kodlanmıştır. Araştırmanın bulguları: katılımcıların tamamı oyun metninin sahnelenme sırasında değişime, dönüşüme uğrayacağı konusunda aynı görüşü paylaşmışlardır, fakat metnin hangi oranda değişebileceği konusunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Oyuncu ve Tasarımcı katılımcıların metni bir başlangıç noktası olarak almalarına karşılık Yazar Tasarımcıların metnin bir başlangıç noktası olduğu fikrine katılmamaları ilgi çekici bir bulgudur. Oyun metni, anlamsal ve işlevsel olarak uzmanlık alanları bağlamında farklı algılanmakta, diğer alanlar kolektif üretimde hesaba katılmamaktadır. Sonuç olarak oyun metni bağlamındaki hassasiyetlerin aşılması için çalışmalar yapılması, öğrencilerin profesyonel yaşamda kolektif üretim içinde bulunacakları diğer alanları da hesaba katacakları çalışmalara yönlendirilmeleri önerilebilir.
oyun metni metin odak grup tiyatro eğitimi sahne metni oyun yazarlığı eğitimi
Written text is the basis of dramatic theatre. Play scripts, while having philosophical, literary an
deven historical attributes until the beginning of the 20th century, have been taken into account
within the context of stage performance after the second half of the 20th century. Especially 1960s
were the years when the sanctity of the text was broken. By re-writing through transformation via
radically unique approaches and aesthetics, ispiring productions have been manifested. From this
point on, the following questions can be directed: Where does the script stand within the applied area
of theatre? How and to what extent can the text can be transformed? And what are the thoughts of
performing arts students on the subject? The purpose of this research is to contribute to the discussion
explained above, and within this context, examine and learn about the opinions and thoughts of the
performing arts students on the place of the text, its convertibility within the field of application of
theatre. The method of this study is qualitative data research and focus group interview has been
used as one of the data collection tools of this method. Two focus group interviews were held with
participants who were trained in Dramatic Writing, Acting and Stage Design and the interviews were
analyzed separately by descriptive analysis and content analysis by two researchers. Findings of the
study: All participants shared the same opinion regarding that the text of the play would be changed
and transformed during the staging, but different opinions have been put forward as to what extent
the text may be altered. Although the Performers and the Designer Participants took the text as the
starting point, it is interesting that the Author Participants opposed to the participants taking the text
as a starting point. The text is perceived differently, semantically and functionally within the context
of specializations, while other areas do not taken into account in collective production. As a result,
it may be suggested that studies should be undertaken to overcome sensitivities in the context of
texts and that students should be directed to work in professional life to add other areas of collective
production.
Text Focus group Theatre education Stage text Playwriting education
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 4 |