Ahmet Hamdi Tanpınar’s last novel, The Time Regulation Institute, published in 1961, critically examines problems of Turkish society, stuck between Eastern and Western civilization during modernization process. As its name suggests, novel contains lies from beginning to end, tells realities of period through absurd stories and events. In work, social problems are dealt with sarcastically, plot is based on society’s mistakes, lives in dream world of East and West, tries to give grain of truth to lies they tell by getting caught up in fabricated stories. At same time, tragicomic situations of people like protagonist Hayri İrdal, who make their living by putting lies at center of lifes, told in ironic manner.
Main purpose of study is to identify lies that emerged during transition to modernism and explain them by classifying under title of lies made up by East and West. In this context, Seyit Lutfullah’s absurd stories contains East’s mystical lies that show negative side of tradition; establishment of empthy, fake, uncessary institutions such as Time Regulation Institute includes society’s modern Western lies that superficially understands Western science, applies it incorrectly. In study, negativities caused by old-new conflict in grip of traditionalism and modernism, caused social polarization, were conveyed, pains brought by modernist transformation were tried to explained in terms of East’s mystical lies and West’s modern lies.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın 1961 yılında yayımladığı son romanı olan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, modernleşme sürecinde Doğu ile Batı uygarlığı arasında sıkışıp kalan Türk toplumunun sorunlarını eleştirel bir dille irdeler. Adından da belli olduğu üzere baştan sona yalan olgusunu içeren roman dönemin gerçekliklerini, abes hikâyeler ve absürt olaylar doğrultusunda anlatır. Toplumsal sorunların alaycı bir şekilde ele alındığı eserde olay örgüsü, Şark ile Garp’ın hayal dünyasında yaşayan ve uydurma hikâyelere kendilerini kaptırarak söyledikleri yalanlara gerçeklik payı kazandırmaya çalışan toplumun yanlışları, hataları üzerine kurulur. Aynı zamanda başkahraman Hayri İrdal gibi yalanı hayatının merkezine koyarak geçimini bu yolla sağlayan insanların düştükleri trajikomik durumlar da ironik bir dille anlatılır.
Çalışmanın temel amacı, modernizme geçiş aşamasında ortaya çıkan yalanları tespit etmek, onları Şark’ın ve Garp’ın uydurduğu yalanlar başlığı altında sınıflandırarak açıklamaktır. Bu bağlamda Seyit Lütfullah’ın abes hikâyeleri geleneğin olumsuz tarafını gösteren Doğu’nun mistik yalanlarını; Saatleri Ayarlama Enstitüsü gibi boş, sahte, lüzumsuz kurumların kurulması ise Batı ilmini üstünkörü anlayıp yanlış uygulayan toplumun modern Garp yalanlarını içermektedir. Çalışmada toplumsal kutuplaşmaya neden olan geleneksellik ve modernizm kıskacında eski-yeni çatışmasının doğurduğu olumsuzluklar aktarılmış, modernist dönüşümün getirdiği sancılar, Doğu’nun mistik yalanları ile Batı’nın modern yalanları ekseninde anlatılmaya gayret edilmiştir.
yalan modernizm abes hikâyeler Şark yalanları Garp yalanları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 12 Sayı: 2 |