Purpose of this study is to examine effects of psychological capital on subjective well-being. Data is collected through an online survey using convenience method for sampling. 409 respondents who filled forms completely are chosen among 420 total respondents. Psychological Capital Questionnaire (PCQ) developed by Luthans et. al (2007a) and Oxford Happiness Questionnaire Short Form developed by Hills and Argyle (2002) is used to measure concepts. After conducting reliability analyses to the variables, correlation, multiple regression analyses and independent sample t-test analyses are conducted to test research hypotheses. Findings indicate that all dimensions of PsyCap construct has significant and positive effect on subjective well-being. Among four, hope is founded to have the strongest effect on the dependent variable. Results suggest statistically significant differences between single and married participants in terms of subjective well-being. On the other hand, no statistically significant subjective well-being differences found between male and female participants. Implications of the results are discussed and future research areas are suggested.
Bu çalışmanın amacı psikolojik sermayenin öznel iyi oluş üzerindeki etkilerinin incelenmesidir. Araştırma kapsamında kolayda örnekleme yöntemi kullanılarak internet üzerinden anket yoluyla veri toplanmıştır. Toplam 420 kişiye ulaşılmış, bunlardan 409 kişi seçilmiştir. Psikolojik sermayenin ölçümü için Luthans vd. tarafından geliştirilen PCQ ölçeği (2007a), öznel iyi oluşun ölçümü için Hills ve Argyle tarafından 2002 yılında geliştirilen Oxford Mutluluk Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır. Araştırma değişkenlerine güvenilirlik analizleri yapılmış ve güvenilir oldukları tespit edilen faktörler kullanılarak korelasyon, çoklu doğrusal regresyon ve bağımsız gruplar t test analizleri ile araştırmanın hipotezleri test edilmiştir. Analiz sonuçları, psikolojik sermayenin tüm alt boyutlarının öznel iyi oluş üzerinde anlamlı ve pozitif yönlü etkisinin bulunduğunu, umut değişkeninin en yüksek etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Çalışma kapsamında ayrıca öznel iyi oluş düzeyinin cinsiyet ve medeni durum değişkenleri bakımından farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Öznel iyi oluş düzeyinin cinsiyet bakımından farklılık göstermediği, medeni durum açısından ise istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunduğu, evlilerin bekârlara göre öznel iyi oluş seviyelerinin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Araştırmanın bulguları sonuç bölümünde tartışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Business Administration |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 15, 2020 |
Submission Date | July 2, 2020 |
Acceptance Date | August 30, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |